[3.Ayna] Fezanin Genişlemesi
Fezanin Genişlemesi
“………..” “Biz semayı = göğü kudretimizle bina ettik. Çünkü biz mutlak genişleticiyiz.” Ez-Zariyat Suresi ayet: 47
Şeyh İsmail Bursevi tevsirine göre ayetin manası şudur: Kudretimiz her şeyi kemal-i ilim ile ihate etmiştir. Yalnız semayı genişletmek değil, bilakis semayı genişletmekle beraber yer, gök ve aralarındaki ve rızklarını genişletiyoruz.
Bu ayette işaret vardır ki, Cenab-ı Hakk Teala “….” El-Vasi’ ismiyle her şeye tecelli ediyor. Öyleyse her şey, hatta akıl, fikir, hatta rızklar, zerreler, fenler, sanatlar ve dünyada her ne varsa, umumen genişlemektedir. Kadı Beydavi ve Alusi tevsirinde; genişlemekten muradın, mekan genişlemesi olduğunu bildirmektedir. Yani mekanlar, dünya sahrası genişlemektedir. Suyun yüzünde sabun dağıldığı gibi ve balonun şişmesi gibi, bütün kainatın genişlemekte olduğuna işaret buyurur. Fakat bu genişlemede kimi süratle yok olur, kimi de tedricen yok olur. Bu genişleme o kadar tedricidir ki, nizamını bozmadan Hakk Teala’nın irade ettiği kadardır. Zamanı tamam olunca aniden kıyameti tamam olacaktır. İnsanlarda meni halinde başlayan ömür, ölümle aniden tamam olduğu gibi, kainattan her maddenin de, ölümüyle kıyameti kopmuş oluyor.
Eğer aklı selim olursa düşünülür ki, kitab-ı kainat Hazreti Kur’an, uzay aleminin genişlemesinden bahis buyurduğu çağda, şimdiki imkanların hiçbirisi de yok idi… Ne fayda bu sırrın çözülmesi ancak filancaya maledilmiştir…. O çağda Hazreti Kur’an insanlara bu ayette alemin genişlemesini buyururken, ancak kıyametin sonuna kadar ebedi rehber, hazreti insan sultanı Fahri alem sallallahu aleyhi ve sellem, bilen idi. Alemden seçilmiş O Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem, bu sırrı bildirdi. İşte Allah’a delil, O Hazret ve Hazreti Kur’an ve kainat….
Özellikle “………………” : “ Ve gerçekte Biz, mutlak genişleticiyiz.” Cümlesi, “İnne” ve “lam” ile te’kid edilmiş isim cümlesidir. İsim cümlesi ise, istimrar ve teceddüdü gerektirir. Kainattaki olan genişleme, sürekli ve daimidir; kainatta durgunluk yoktur. Bilakis daimi bir yenilemededir. Bu Kur’an-ı Hakim’in Allah’tan geldiğine bir delildir.