بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Âl-i İmrân Suresi 32.Ayet

Binaenaleyh iyilik yapmakta, takva yani Allah Teâlâ'yı sevmekte, azabından korkmakta, rahm-u şefkatle tevâzu' kanadını yere germekte, zikir ve ibadetle Rabb'ine zilletini izhar etmekte Muhammed sallallâhu aleyhi ve sel­lem'e ve ardınca giden ashabına uyan, imanını kemle erdirmiş, Rabb'inin sevgisini, rızasını ve mağfiretini kazanmış olur. Nitekim:

قُلْ اَطِيعُوا اللّٰهَ وَالرَّسُولَ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّ اللّٰهَ لاَ يُحِبُّ الكَافِرِينَ


“Habî­bim de ki: Allah'a ve Allah'ın seçip gönderdiği Peygamber'e itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse, şübhesiz ki Allah da o kafirleri sevmez.” (Âl-i İmrân Suresi 32.Ayet) 
buyrulan ayet-i kerîmede, kulun Allah Teâlâ'yı sevmesinin şartının, Allah ve O'nun Rasûlü'ne itaat olduğu; Allah'ın kulunu sevmemesinin alâmetinin de, küfür olduğu açık ifadeyle bildirilmektedir.[12/s.83]