بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Büyük Günahlar

  Günahlar, iki kısımdır. Beş vakit namaz, zekât, oruç, hac, umre, abdest ve hadîslerle beyan edilmiş hayırların kendilerine keffâret, yani af vesilesi olabilecek günahlar ve bir de bu tür ibadet ve taatlerin kendilerine keffâret olamıyacağı günahlar.
Birinci çeşit günahlara KÜÇÜK GÜNAHLAR ve ikinci çeşit günahlara da BÜYÜK GÜNAHLAR adı verilir.
Büyük günahların affı için tevbe, bazısı için hem tevbe ve hem hakların iadesi, bazıları için bunlar ve helalleşme gereklidir. Allah dilerse –şirk hariç-   bütün günahları tevbesiz de affeder. O ayrı konu! Bu husustaki hüküm yalnız Allah’a aittir ve bizim  bunu kesin olarak bilmemiz imkânsızdır. Bize gerekli olan tedbirli olmak ve sebeplere, vesilelere sarılmaktır.


Allah ve Rasûlünün Cehennem’le, gazab, azab ve lânetle tehdit ettikleri veya haklarında şer’î ceza tatbik edilmesi emredilen günahlar büyük günahlar olarak kabul edilir. Büyük günahların sayısı konusunda çeşitli görüşler vardır. Bu sayıyı bine kadar çıkaranlar olduğu gibi, daha az miktarlarda olduğunu söyleyenler de vardır.
Biz burada, âyet ve hadîsler ışığında büyük günahların en önemlilerini sıralayacağız.
Büyük günah, büyük görüldüğünde küçülür. Küçük günah da küçük görüldüğünde büyür! İster büyük, ister küçük günah olsun işlendiğinde, kime karşı işlenmiş olduğu hatırlanmalı ve hemen ardından derhal samimi bir pişmanlık duygusu ile tevbe ve istiğfar edilmelidir. Bu açıdan bakıldığında günahın büyüğü küçüğü olmaz diyebiliriz. Ancak, Kur’ân ile de sabittir ki büyük günah da vardır, küçük günah da.       

Ana kaide olarak büyük günahların tümü aynı zamanda haram olan şeylerdir. Küçük günahlara gelince genellikle tahrimen veya tenzîhen mekrûh olarak kabul edilir.
Allah Teâlâ cümlemizi her türlü günahtan muhafaza buyursun ve salih ameller işlemeğe muvaffak kılsın. Âmîn.
Bi hürmeti men erseltehü rahmeten lil âlemîn. Sallallahu aleyhi ve alâ alihi ve sahbihi ve selem...


1. Günahların en büyüğü ve tevbe etmeksizin affı mümkün olmayanı şirktir. Yani Allah’a eş-ortak koşmak veya Allah’la birlikte başka ilahlara inanmak veya tapmaktır. Âmentü ile zikredilen hususlardan birini inkâr küfür olduğu gibi, bunu yapmaksızın da olsa Allah’tan başkasına tapmak da şirktir; şirk de küfürdür ve tevbesiz affı mümkün değildir!

2. Allah’ın rahmetinden ümid kesmek. Tevbesiz af edilmeyeceğini söyleyenler vardır.

3. Allah’ın azabından emîn olmak. Bunun da tevbesiz af edilmeyeceği söylenmiştir.


4. Zina etmek. Mükelleflerin nikâh olmadan temasta bulunmaları zina olduğu gibi;velîsiz ve şahitsiz yapılan nikâhla veya mut’a nikâhıyla olan birleşme ve kişinin ölmüş hanımıyla yapacağı ilişki de zinadır.


5. Aralarında nikâh bağı olsa bile erkeğin hanımına arkadan (anal) temasta bulunması.


6. Erkeğin erkekle cinsel ilişkide bulunması.

7. Çoğu sarhoş eden şeyin azını içmek. Helâl olduğunu saymadan dahi sekir verecek kadar -hurma ve kuru üzümden yapılan- nebîz içmek de buna dahildir.


8. Günah işlemeleri esnasında, günah işleyenlerin yanında bulunmak. Bu, çok mühimdir. İçki içenin, zina işleyenin, kumar oynayanın.. yanında bulunmak ittifakla büyük günahlardandır. Ancak o günahı engellemeye gücü olanın orada bulunması günah olmaz. Âmirlerine uyarak, onları kıramadıkları için, âmirlerinin günah işlerinde yanlarında bulunanlar, onların dans, içki ve benzeri günahlarına ortak olurlar!


9. Sükûtla birlikte, ma’siyet işleyen âsîlerle dostluk kurmak, onlardan yardım beklemek, samimi olmak büyük günahtır ve haramdır. Zalimlerden yardım beklemek, zalimlerin zulmüne rıza göstermek gibidir. 


10. Başkasına ait nisab miktarı, yani  en az on dirhem karşılığındaki malı gizlice almak yani çalmak, yani hırsızlık yapmak veya gasb etmek, yani zorla almak.

11. Şeriatle açıklanan cezaların dışında olmak üzere, bir müslümanı haksız olarak öldürmek. 

12. Ana rahminde 100 günlük olduktan sonra bebeği kürtaj yoluyla aldırmak veya  düşmesini sağlayacak yollarla kasten düşürmek de cinayettir.

13. İlâçla erkekliğini yok etmek, rahmi tamamen tahrib etmek.

14. Başkasının hizmetçisinin husyelerini dövmek veya zekerini kesmek.


15. Suçsuz bir kadın veya erkeğe zina iftirası atmak.


16. Birine “piç” diye hitap etmek. Çünkü bu, ana-babaya zina iftirası atmak gibidir. Birine “fahişe” ve benzer manaya gelen sözler söylemek de aynıdır.


17. Kendisinden başka şahidin olmadığı bir hadisede, şahitliği gizlemek.


18. Yalancı şahitlik yapmak.


19. Karşısındakini ikna için yalan yere yemîn etmek. Buna yemîn-i ğâmus denir ki, bu tür yeminde üç suç işlenmiş olmaktadır: Yalancı şahitlik, aldatma yoluyla başkasına zarar vermek ve Allah Teâlânın adını yalanına âlet etmek! Bir de yemîn-i mün’akide vardır. Bir konuyu yapmak veya bir konuda güven vermek için yapılır ve meşrûdur. Yapılmazsa keffâret gerektirir. Diğer bir yemin de yemîn-i lağv’dir. Bir şey kast etmeksizin yapılır. Günah değildir; keffâret de gerektirmez. Allah Teâlâ ve O’nun isimlerinden başkasına yemin etmek mekrûhtur. Talak, bayrak, vatan, ana, baba.. üzerine yemin böyledir. Amma, put, sanem v.s. üzerine tazîmen yemin etmek şirk ve küfürdür. Ta’zîm yoksa küfür sayılmaz.

20. Meşrû bir mazereti olmadığı halde, şehîdlik ve gazîlik şerefinden mahrum olarak, savaştan kaçmak.

21. Meşrû bir sebep yokken müslümanla harb etmek.


22. Faiz almak, vermek, faiz işinde şahid, kâtip olmak ve faiz işinde hiyle yapmak. Bankacılığın her çeşidi de buna dahildir!

23. Yetîmin malını zayî etmek, yemek veya almak.

24. Bâtılı hak, hakkı bâtıl göstermek veya bir müslümanı zarara uğratmak için rüşvet almak veya vermek. Başka çaresi olmadığı ve rüşvet vermeksizin hakkını alamıyacak kişinin verdiği rüşvet, verene değil alana haramdır ve rüşvettir.

25. Haklı ya da haksız, ana babaya isyan etmek, onlara eza cefa vermek. Haramı emrettiklerinde ana babaya itaat edilmez. Mübah işlerde emirleri yerine getirilir.

26. Evladını günah işlenen yere götürmek veya günah işlemeğe teşvik etmek.

27. İlim öğrenme gayesi dışında sıla-i rahmi kesmek. Özellikle fakir akrabayı terk etmek!

28. Bir günahtan vaz geçirmek veya bir hayrı işletmek için yalan yere Allah ve O’nun Rasûl’üne iftira etmek. Meselâ, “Tütün haramdır” diyenlerin bunu ispat için: “Kimin ağzından duman çıkarsa, kalbinden iman çıkar!” sözünü bir hadîs olarak naklederek Peygamber aleyhisselâma iftira atmaları .. gibi!

29. Şer’î bir özrü olmadığı halde kişinin Ramazan ayında oruç tutmaması.

30. Ticaret yaparken eksik ölçmek veya eksik tartmak. 

31. Fâsid, yani şeriate uygun olmayan alışverişlerle kazandığını yemek.

32. Haram eşya satmak. 

33. Alışverişte fiyat yükseltmek.

34. Mal satarken yemin etmek.

35. Namazları vaktinden önce veya vakti çıktıktan sonra kılmak.

36. Şer’î özür yokken, sefer hali dışında iki vakit namazı birleştirmek.

37. Kazaya kalmış namazlarını kaza etmemek. Oruç ve diğer farzlar da böyledir
.

38. Zekâtı vermemek ve verilmesi zamanı geldiği halde mazeretsiz olarak bunu ertelemek. Zekâtı müessese ve kurumlara, camiye, vakfa, tekkeye, köprü yapımına, partiye.. vermek de,vermemek gibidir. Kur’ân-ı Kerîm’i bastırmaya bile zekât verilmez. Zekât fakirin hakkıdır ve fakire teslim ve temlik edilmesi lazımdır!

39. Hac ibadetini tehir etmek veya ölüm gelene kadar bunu sürdürmek.


40. İhramlı iken temâsta bulunmak, katli caiz olan bir hayvanı avlamak veya öldürmek.


41. Kadının kocasından izinsiz hac ve umre için ihrama girmesi.


42. Haccın haramlarını, helal saymak.

43. Hacc-ı kıran ve hacc-ı temettü’de kurban kesmemek veya  kestiği kurbanın postunu satmak.

44. Ashabdan birine sövmek. Özellikle dört halifeye ve Hazreti Âişe’ye!


45. Ulemâya ve Kur’ân hamillerine sövmek. Hafife alınarak yapılırsa, küfür olur. Meselâ, “Âlimler yalan eder” diyen kâfir olur.

46. Hazreti Ali’yi, Hazreti Ebû Bekr ve Hazreti Ömer’den üstün görmek.

47. Zalim birine halkın ayıplarını bildirmek, onları şikâyet etmek.

48. Emr-i bil ve nehy-i anil münker yapanların haklarına tecavüz etmek.

49. Deyyusluk. Yani, mahreminin zina ettiğini görmek ve buna ses çıkarmamak. Bir erkek veya kadına zina yollarında yardımcı olmak (pezevenklik-kavatlık) da buna dahildir! Bu işte menfaat, yani satmak ve para almak da varsa, günah daha da büyür!

50. Şart, durum ve imkânları elvermesine rağmen nehy-i anil münker veya emr-i bil ma’rûf yapmamak.

51. Sihir (büyücülük) öğrenmek, öğretmek veya inanıp, bununla amel etmek.

52. Kur’ân okumayı yüzünden öğrenip, sonradan bunu unutmak. Âyet ezberleyip, sonradan unutmak buna dahil değildir.

53. Eti yensin ya da yenmesin herhangi bir hayvanı ateşle yakmak.


54. Şer’î bir özrü olmadığı halde, kadının kocasıyla temastan kaçınması. Veya gücü elverdiği halde kocanın, hanımına yatak hakkını vermemesi (onunla temasta bulunmaması).


55. Zarûretsiz olarak leş yemek. Leş te domuz eti gibi haramdır.


56. Fitne ve fesat çıkarmak gayesiyle kötü haber dolaştırıp, yaymak. Layık olmayan birinin, lider olabilmesi için propogandasını yapmak, meselâ bir beynamazı övmek de buna dahildir!

57. Mağlup olanın az ya da çok bir şey vermek zorunda olduğu her çeşit oyun. Buna kumar denir. Çay parasına oynansa da hüküm budur!

58. Fâsık olsa bile bir müslümanın, yahut vergisini veren bir kâfirin malına, ırzına veya canına tecavüz etmek.

59. Müslümanın dinine tecavüz etmek.

60. Kâfirin dinine sövüp, onun da islâma sövmesine neden olmak.

61. Hükümdarın, şeriatin yani Allah’ın hükümlerinin dışında, hükümlerle hükmetmesi. Bunu helâl görmeden yapmak ma’siyettir. Helâl görerek yapmak ise küfürdür! Ancak, islâmın bütün hükümlerini terk ederse, bazı âlimlere göre yine küfür olur!

62. İster yerleşim yerinde isterse bunların dışında olsun her çeşit soygunculuk. Beraberinde dövme ve işkence varsa daha büyük, öldürmek de varsa daha daha büyüktür!

63. Zihar. Yani adamın hanımına: “Sen benim anam, bacım gibisin” demesi. “Anam avradım olsun” yahut “Avradım anam olsun” demek de zihardır. Bunu söyleyen, haramlığı kast ederse, hanımı boş olur. Ama “Seni anam gibi severim” demekte zarar yoktur. Sevgi için söylenirse tabii. Helali haram etmek için söylenirse, büyük günahtır. Bu şekilde yemin de böyledir. Ayrıca, kocanın hanımına “yavrum, kızım, anam..” gibi hitaplarda bulunması çok sakıncalı ve tehlikelidir! Kadının da kocasına “babam, kardeşim” gibi benzer ifadeler kullanması aynıdır!

64. Allah ve Rasûl’ünün yasakladığı bir ma’siyetin işlenmesine yardımcı olmak veya buna teşvik etmek, fâsık ve âsîyi övmek gibidir. Meselâ oğlunun veya başka bir yakınının hırsızlık yapmasında onu cezaya çarpılmaktan kurtarmaya çalışmak veya onları hırsızlığa teşvik etmek gibi!

65. Şehvet ve gazap duygularını tahrik etmek gayesiyle halka şarkı türkü söylemek. Tenha bir yerde insanın kendi kendine şarkı söylemesi tahrîmen mekrûhtur. Kadının bunu yapması da büyük günahtır! Sesi başkası tarafından işitilmezse o zaman tahrîmen mekrûh olur! 

66. Kadının erkeklere şarkı söylemesi ve konferans vermesi, ittifakla haramdır!

67. Yabancının huzurunda avretini açmak. Kadının eli yüzü hariç, bütün bedeni ve saçları dahi avrettir. Saçlar kesilip bedenden ayrılmış olsa bile, yine avrettir. Bunun için bu saçlar ya yakılmalı veya ölene kadar bir torbaya biriktirilip, ölünce beraberinde defnedilmelidir!

68. Sidik ve necasetten korunmamak. Çünkü bu, namazı iptal eder!


69. Verilen zekât veya sadakayı başa kakmak. Zekât ve sadaka verilen kişiye eziyet etmek.


70. Kaderi yalanlamak. Hayır ve şerri kulun yarattığını iddia etmek veya bunların tamamen kullardan kaynaklandığını söylemek.

71. Kâhini, müneccimi, arrâfı tasdîk emek.

72. İnsanların soy ve soplarına kötü lakaplar takmak. Veya birine “Şehinşah”, “Ulunun ulusu” gibi isim ve lakaplar takmak.


73. Allah’tan başkasının namına veya besmelesiz hayvan boğazlamak. Ancak, Allah adına kesilip, sevabının birine bağışlanması caizdir. Vehhâbiler bunu da şirk sayarlar!

74. Bid’at. Yani, dinimizce meşrû olmayan adetler, modalar icad etmek veya gerek amel ve gerekse itikad olarak ashabda görülmeyen ibadetler  (bid'atler) icad etmek!

75. Herhangi bir müslümanı tokat, bıçak, silah gibi şeylerle şakadan da olsa korkutmak.

76. Müslüman kardeşiyle münakaşa ve mücadele etmek.

77. Köleye, işçiye, memura gücünün yetmeyeceği iş yüklemek.


78. Velînîmetinin nîmetini inkâr etmek (nankörlük).

79. Suya muhtaç olanların suyunu kesmek. Vakıf sularını sahiplenmek.

80. Müslümanları sudan, mer’adan, bina, yol ve cami yapmaktan, yolcuları su içmekten, misafirleri sudan menetmek.


81. Mekke ve Medine’de yasak olan işlerden birini yapmak, ahalisini korkutmak, zulüm ve eziyet etmek. Buralarda yaramazlık çıkarmak ve bunu birine öğretmek veya götürmek.

82. Tecessüs. Yani, gizlide konuşanların sözlerini gizlice dinlemek, onları gizlice takip etmek, ayıplarını araştırmak. Kapı deliği ve pencereden gözetlemek ve bir müslümanın evine izinsiz girmek de buna dahildir.

83. Tavla, dama, satranç, menkale.. gibi oyunlar oynamak. Bazılarına göre satranç oyunu tahrîmen mekrûhtur.

84. Bir müslümanı “kâfir” diye çağırmak.

85. Birden fazla hanımla evli olup da, hanımları arasında adaletsizlik yapmak.

86. Şehvetine dayanılmaz derecede mağlûp olmadığı halde istimnâ (mastürbasyon) yapmak (otuzbir çekmek). Evli olanlara ittifakla haramdır.

87. Hayız ve nifas halinde olan hanımıyla temasta bulunmak. Aşırı şehvet nedeniyle hanımının eliyle istimnâ etmek haram değildir.

88. Müslüman bir toplumun kıtlık belâsına düşmesinden hoşlanmak.

89. Esrar, afyon ve sarhoşluk veren şeyleri kullanmak.

90. Hayvanlara cinsi temasta bulunmak.

91. Âlimlerin sözleriyle amel etmemek. Bu da çok mühimdir! Kişinin bağlanıp inandığı ve sevdiği âlimden başka bir âlimin şeriâte uygun hüküm beyan etmesi durumunda onunla amel etmemek de böyledir. Reddetmek, küfre kadar gider! 

92. Almada, vermede, alışverişte başkasının malını veya yemeğini ayıplı görmek.

93. İslâma uygun düğün ve davetlere icabet etmemek. Bazıları bunu küçük günah saymışlardır.

94. Tehlil, tesbih, kıraat ve zikirleri herhangi bir çalgıyla yapmak.

95. Bülûğ çağına yaklaşmış parlak oğlan çocuklarına, kızlara ve kadınlara şehvetle bakmak. Şafiîlere göre şehvetsiz de olsa bakılamaz!

96. İsrafa dalmak (müsrif olmak).

97. Gıybet yoluyla bir müslümanın şerefiyle oynamak. Kişinin yüzüne söyleyemediğini arkasından söylemek ve o kişinin hoşlanmıyacağı şeyleri anlatmak gıybettir. Fıskı kesin sabit olmayan birini gıybet etmek de böyledir. Ancak, fâsıkın fıskını söylemek,  -söylenenlerin doğru olması şartıyla- gıybet sayılmaz.

98. Gıybet edilirken, sükût ederek dinlemek. Bunu yapmanın iki misli günah olduğunu söyleyenler vardır. En iyisi gıybet edildiği zaman buna engel olmaya çalışmak ve buna gücü yetmiyorsa orayı terk etmektir. Bunu da güç bulamıyacak durumda olanlar ise, en azından kalben bu işten nefret etmelidirler.

99. Aşırı derecede (âhireti unutturacak kadar) dünyayı sevmek.

100. Emânetlere ihanet etmek.


101. Ahdi bozmak (anlaşma ve sözleşmelere uymamak), sözünü yerine getirmemek (sözünde durmamak). 100. maddede ve burada belirtilenler, aynı zamanda nifak alametidir!

102. Layık olmadığı (güç yetiremiyeceği) bir vazifeyi üstlenmek.

103. Bir vazifeyi layık olmayan birine vermek.


104. Layık olan kişiye vazifeyi vermemek. 

105. Zalimleri, fâsıkları müslümanların başına getirmek. 

106. Salih olan amirleri görevden aldırmak veya almak yahut da kendinden aşağıda olanı amir yapmak.

107. İmam, amir ve valilerin zulmetmeleri, halkı aldatmaları, fakir ve yoksulların ihtiyaçlarını görmemeleri ve gördürmemeleri. İş başına getirilecek kişilerde 5 şartın olması lazımdır. A) Müslüman olması. İttifakla kâfirlere idarecilik ve hüküm yetkisi verilmez. B) Dindar olması. Meselâ, namaz kılmayan dindar değildir. C) Âdil olması. Meselâ, dinde açık bir hüküm olduğu halde, onunla hükmetmeyen, âdil değildir. D) Kendisine verilecek işe ehil, yani işin erbâbı olması. E) Şer’î bir cezaya mahkûm olmaması. Ya da mahkûm olmuşsa, tevbe etmiş olmasıdır. Ancak, böyleleri hakem tayin edilmez.

108. Zalim ve eziyet veren bir kimseye gönül rızasıyla boyun eğmek.

109. Zenginliği dolayısıyla zenginlere hürmet veya dalkavukluk etmek.

110. Kendi zenginliği ile mağrûr olup, fakirlerin fakirliğiyle alay etmek.

111. Takvâ sahibi insanların dünyevî maksat veya menfaat için valiye, zenginlere gitmeleri.

112. Velîleri (evliyâları) ezmek, ezdirmek, onlara eziyet vermek.


113. Dîni bilen âlimlerle mücadele etmek.

114. Dini bilen âlimleri gözden düşürmek.


115. Müslümanlığını gizlemek amacıyla, müslümanlara karşıymış gibi görünmek (davranmak).

116. Tapma niyeti olmaksızın, başkasına secde etmek.


117. Selâm verirken künde etmek; yani eğilmek.

118. Nîmetine (iyiliğine) karşılık, velînîmetine (kendisine iyilik yapana) teşekkür etmemek.

119. Cenâb-ı Hakk’ın yaratmış olduğu bir insanı, veya rengini, azasını ayıplı görmek yahut göstermek. Meselâ, kör adam, çirkin adam, sakat adam.. demek gibi. Mü’minin şerefini kırmak veyahut Yaratıcı’sına sirâyet edebilecek incitici söz söylemek; Allah’ın emrinden çıkmaktır! Mü’mini öldürmek, Allah’ın nimetini inkâr etmektir; nankörlüktür! Meselâ, köre alay etmek, körün şahsına değil, Yaratıcısına ve O’nun sanatınadır!

120. Şöhretli olmak ve şöhret kazanmak gayesiyle okumak.

121. İbadetlerde riyâkârlık (gösteriş) yapmak.

122. Dünya süsü (mal, mülk, para, itibar) elde etmek için ilim öğrenmek.

123. Karı-kocanın arasını bozmak.

124. Kendisi veya başkası için, başkasının hanımını iğfâl etmek (ayartmak).

125. Zalimin zulmünü alkışlamak veya zulmünde ona yardımcı olmak.


126. Haset (kıskançlık) yani, bir din kardeşindeki nimetleri çekememek ve bundan hoşlanmamak.
127. Yalancının yalanını tasdîk etmek.

128. Kavmiyetçilik (ırkçılık) yapmak.

129. Namahrem bir kadınla tenhada başbaşa oturmak.

130. Şeriatin mukaddes gördüğü şeyi mukaddes bilmemek.

131. Şeriatin mukaddes görmediği şeyi, mukaddes bilmek.

132. Görmediği şeyi, gördüm; işitmediği şeyi, işittim; bilmediği şeyi, bildim diyerek kendi nefsine iftira atmak.

133. Yalandan rüya uydurmak.

134. Kadının kendini erkeğe, erkeğin kendini kadına benzetmesi.

135. Allah Teâlânın isimlerinden başka bir şeyle yemin etmek. Bazılarına göre bu, şirktir!


136. İşçinin ücretini vermemek veya vermeği geciktirip, zamanında ödememek.


137. İki kişinin arasını bozmak.


138. Bir müslüman adamın,  bir müslüman adama “Sen benim karımsın” demesi. 139. Sütten ayırmak için, süt çocuğunu dövmek.

140. İyilerin kıyafetine bürünüp, onlardanmış gibi davranmak. Meselâ, tenhâda bile günahlardan sakınmayan birinin cübbe, sarık, şalvar giymesi.

141. Âlim olmadığı halde, âlimlerin kıyafetinde dolaşmak.

142. Vakıf mallarına tecavüz etmek ve vakfı gayelerinin dışında kullanmak.

143. Vasiyetleri yerine getirmemek.

144. Hayır müesseselerini tahrip etmek.

145. Sınırları değiştirmek, bozmak. Bu iş haksız yere gasptır!

146. Farzlardan herhangi birini terk etmek.

147. Parayı kırarak, geçmez ve kıymetten düşer hale getirmek (değerini düşürmek). 4 mezhebe göre dinar ve dirhemin  (altın ve gümüş paranın değerini) kırmak haramdır. Senet kırdırmak da faizdir ve haramdır! Faiz ve sened kırdırmayı caiz görenler, islâmın dayanışma ve yardımlaşmada en mükemmel emri olan zekât müessesesini yıkmış olurlar!

148. Gümrükçülerin müslümanlardan aldıkları “bac ve kırtal” denilen para (gümrük vergisi). Hacılardan çeşitli adlar altında yollarda ve sınırlarda alınan paralar veya mallar. Ağaların zulmen aldıkları mal ve paralar. Bunların hepsi haksızlık ve zulümdür! Zulüm ise haramdır ve büyük günahtır!

149. Komşulara –müslüman olmasa bile- zarar vermek, eziyet etmek.


150. Hulleye kadın ve erkeğin yahut da kendisiyle hulle yapılanın rıza göstermesi (bu işin danışıklı dövüş şeklinde yapılması).

151. İddet müddetinin tamamlanmasında hıyanet etmek. Yani, şer’î bir özür olmaksızın iddeti dolmamış kadının evden çıkarılması, yahut kocası ölen kadının iddeti dolmadan evlenmesi. 

152. Aile fertlerinin nafakasını gasp etmek. Meşrû sebep olmadan hanımının nafakasını vermemek.


153. Temasla ilgili mevzularda, karı-kocanın birbirlerinin sırlarını ifşâ etmeleri.

154. Tecvîdi, farz, vacib veya sünnet ilimleri öğrenmemek.


155. Kur’ân’ı, zikri, ezan ve kâmeti teğannî ile yani, şarkı söylercesine okumak. Ya da manayı bozacak derecede yanlış okumak. Bazıları bunu, küfür saymışlardır!

156. Karısını boşamış olmasına rağmen, ona bildirmemek.


157. Kadının haksız yere kocasına dil uzatması.

158. Kadının boşanma davası açması.

159. Tevbeyi tehir etmek. Büyük günahın tevbesini tehir etmek, büyük günahtır! Küçük günahtaki erteleme de küçük günahtır! Her günahın hemen ardından tevbe etmek farzdır! 160. Ganimet veya devlet malına ihanet etmek.

161. Mirasçıların aleyhine olarak gizlediği bir şeyi, vasiyetinde bildirmemek. 


162. Hastalık durumunda, kişinin borcunu ikrar etmemesi.

163. Miras hakkı olan birini, mirastan mahrum etmek.

164. Buluntu bir eşyayı ya da parayı şeriatte belirtilen şartların dışında kullanmak veya bunu gizlemek. Kıymetli bir şey bulduğunda, bulduğuna şahit tutmamak.

165. Kişinin zekâta ve fitreye ihtiyacı olmadığı halde dilenmesi ve bunda ısrarcı olması.

166. Muhtaç olmasına rağmen kişinin, kendisine verilen zekât ve sadakayı kabul etmemesi.

167. Sadaka vermede önceliği muhtaç akrabaya vermemek.


168. Zekât ve sadakayı verdikten sonra, bunu zekât ve sadaka verdiği kimsenin başına kakmak.


169. “Allah Teâlânın yüzü hürmetine” veya “Allah rızası için” diyerek dilenmek ve böyle söyleyerek sadaka talep edene sadaka vermemek.

170. Bir kadınla mehrini vermemek niyetiyle evlenmek. Günümüzde çok kimse mehr-i misil vermemekte veya almak için çeşitli hiylelere baş vurmaktadırlar! Mehir vermeyenin mirasından önce mehr-i misil düşülür. Çünkü bu, kul borcudur. Ölenin malını, öncelikle borçları için harcamak mecburîdir! Buna uymayan mirasçılar, ölünün günahına ortak olmuş olurlar!

171. Kişinin, velî olması münasebetiyle, irşâdı için kendisine verilen mal ve hediyeyi kabul etmesi. Burada önemli bir husus vardır. Kişi fakir ve muhtaç ise, fakirlik sıfatıyla verileni alabilir. Bunda zarar yoktur. Zaten, mü’minleri mürşîdlere karşı münkir duruma düşüren başlıca sebep, şeyhlerin müridlerinden mal almasından başka bir şey değildir! Buraya kadar sayılan günahlar Hanefi ve Şafiilerin büyük çoğunluğunun ittifakıyla büyük günahlardır. Şimdi de ittifâkî olmayanları sayalım:

172. Şehvetsiz öpüşmek. Flörtün her çeşidi de böyledir. Şehvetle olursa küçük zinadır! Hatta, iki erkeğin yahut iki kadının öpüşmeleri de buna dahildir!

173. Şer’î kaidelere (kanun veya hükümlere) uymaksızın davâlaşmak.


174. Mahremi yanında olmaksızın, kadının sefere çıkması.

175. Dünyevî sebepler yahut dünyevî bir gaye için ağlamak.

176. Pazarlık yapan iki kişinin, daha pazarlıkları bitmeden önce, üçüncü bir kişinin aynı mala talip olduğunu açıklaması.


177. Dünür üzerine dünür göndermek.


178. Allah Teâlâ veya mü’minler hakkında su-i zanda bulunmak.

179. İlim, servet, makam, mevki.. gibi nîmetleri kendi nefsine izafe edip, kendinden bilip, velinîmeti olan Allah Teâlâyı unutmak; bunları O’ndan bilmemek!

180. Çalgıları dinleyip, lezzetlenmek.


181. Dînî gerekli bilgileri öğrenmekte tembellik; yani, cehalete razı olmak.

182. Davâlarda inatlaşmak veya nefsini temize çekmek.

183. Bir mü’minin küfür üzere ölmesini temennî etmek.

184. Kur’ân-ı Kerîm’i görüşüne göre yorumlamak. Bazı ulemâya göre bu, küfürdür!

185. İçinden kin beslerken, zahiren dostmuş gibi görünmek; yani, sempatik davranmak. Bu, nifaktır! İtikatta olursa, küfürdür! Amel ve ahlakta olursa riyadır ve büyük günahtır!


Yukarıda sayılan günahların, helal kabul etmeksizin işlenmeleri BÜYÜK GÜNAHTIR! Helal görülmesi, hafif görülmesi, alaya alınması KÜFÜRDÜR; yani, DİNDEN ÇIKMAKTIR!

Büyük günah işleyen veya küçük günahlara devam eden kimsenin adâleti yoktur! Adâletsiz olanın şahitliği merduttur (geçerli değildir ve kabul edilmez)! Kendini kadınlara benzeten, ölü üzerine sesli ağlayan, şarkı-türkü söyleyen, sarhoşluk veren şeyleri kullanan, kuşlarla oynayan, enstruman çalan ve dinleyenin şahitliği kabul olmadığı gibi; şer’î ceza gerektiren büyük günah işleyen, namazı vaktinde kılmayan, hamamlara örtüsüz giren, yol üzerine bevl eden ve bir şeyleri geveleyen, Selefi Salihînden birine söven veya onları tenkit eden kimselerin şahitliği de merduttur! Şahitliği merdut olanın, adâleti de yoktur!

Büyük günahlardan sakınan kimsenin, küçük günahlar sebebiyle azab görmesi mümkün olduğu gibi, büyük günah işleyip de tevbesiz ölenin affı da mümkündür. HÜKÜM CENÂB-I ALLAH’INDIR. O’NUN AF VE MAĞFİRETİNE SIĞINIYORUZ!