بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS:27_Zikir Dua

13-Tevhîde inanılması, zikir yani Allah Teâlâ'nın isminin söylenilmesini, dua etmeyi yani Allah Teâlâ'ya yalvarıp her ihtiyacın Kendisi'ne arz edilmesini, tevbeyi gerektirir.

            فَاذْكُرُونِى اَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا لِى وَلاَ تَكْفُرُونِ

“Bundan böyle Ben'i anın ki Ben de sizi anayım. Ban'a şükredin, nankörlük yapmayın.”
buyrulan ayet-i kerîmede zikir ve şükür emredilmektedir.

Zikir, zihnimizde Allah Teâlâ'nın azametini, yüceliğini hazır bulundurmak, kalb ve dili birleştirmek, Tevhîd Kelimesi'ni yahud ism-i şerîf­lerinden birisini tekrarlamak yahud da sadece kalble Lafza-i Celâl'i tekrarlamaktır. Salavat okumak, Kur'ân tilâveti ve Dînî ilimlere çalışmak da zikirdir.

            اَلدُّعَاءُ مُخُّ العِبَادَةِ
“Dua ibadetin beynidir.”   diye buyrulduğu üzere
dua, kendini âciz ve fakir görerek her ihtiyacını Allah Teâlâ'ya arz etmek, muhal olmayan her nimeti Allah Teâlâ'dan istemektir.

Bu sebeble hadîs-i şerîfte:    اُدْعُوا اللّٰهَ وَاَنْتُمْ مُوقِنُونَ بِالاِجَابَةِ

“Hiç şübhesiz Allah duama icabet eder diye Kendisi'ne yalvarın.” diye buyrulmaktadır