MENFÎ TELKİNDEN KURTULUŞ DUASI
Bir Mü'min tebliğ ettiği, ders okuduğu yahud okuttuğunda kekelediği yahud menfî telkinlerin etkisi altında kaldığı zaman, ilk evvelâ zihninde içtenlikle
الْمُغِيثُel-Muğîsü = “Ey kurtarıcı Rabb'im!” ism-i şerîfini çadır, kendini de direk yapar, Rabb'ine yalvararak:
اَعُوذُ بِاللّٰهِ السَّمِيعِ الْعِلِيمِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى يَفْقَهُوا قَوْلِى يَا حَىُّ يَا قَيُّومُ بِرَحْمَتِكَ اَسْتَغِيثُ يَا مُغِيثُ
“Eûzu Billâh-is-Semîi-l-Alîmi min-eş-şeytân-ir-racîmi, Rabbişrah lî sadrî ve yessir lî emrî vahlul ukdeten min lisânî yefkahû kavlî. Yâ Hayyu, yâ Kayyûmu bi rahmetike esteğîsü yâ Muğîsü.”
derse zihni açılır, kekemelik ve menfi tesir altına girmekten kurtulur.
Her tebliğde, talimde, ders okumakta, okutmakta bu ihmal edilmez bir husustur.
Yani: “Kovulan şeytanların telkinlerinden, her sesi işiten, her cismi gören Allah'a sığınırım. Ey Rabb'im! Göğsüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz, tâ ki sözümü iyiden iyiye anlasınlar.
Ey Zâtı'yla diri, hayat sahibi ve ey tedbîr ve takdîriyle bizzat mahlukunu idare eden Ulu Allah, –kekemelikten ve menfi telkinden kurtulmam için– rahmetini imdadıma göndermeni dilerim, kulunun kurtuluşuna imdadları gönderen ey Muğîs.” demektir.