META-PROGRAMLAR
Meta-programlar dünyayı deneyimlediğimiz bireysel kalıplardır. Çevrede içeri alamayacağımız kadar çok bilgi vardır ve bu nedenle de kişisel deneyim yoluyla uygun olanları sistemden içeri alırız. Örneğin bir bardak suyun yarısını için. Bazı insanlar bardağın yarıya kadar dolu olduğunu, bazıları da yarı boş olduğunu söyler. Bazı insanlar kesin olarak var olanı, bazıları da eksik olanı görür. Meseleye her iki şekilde bakmanın da yararları vardır. Çoğu insan bu iki şekilden birini tercih etme eğilimindedir.
Bir sürü meta-program kategorisi vardır. Kendi dilinizi ve dünya görüşünüzü düşünmeye zaman ayırmak faydalı olur. Her halde bazı şeyleri yaparken tercihleriniz vardır. Bir durumda belirli bir şekilde davranırken, bir başka durumda da farklı davranabilirsiniz.
İnsanları etkilemek için hangi dilin kullanılması gerektiğini düşünürken aşağıdaki kategoriler özellikle geçerlidir. Aynı veya benzer dili kullanırsanız, onların meta-programlarına uymuş olursunuz.
1. Yaklaşmacı – uzaklaşmacı kişiler
Yaklaşmacı kişiler hedeflerine başarı ile ulaşmalarından güdülenir ve motive olurlar – ‘ulaşmak, elde etmek, sahip olmak, kazanmak, almak’.
Uzaklaşmacı kişiler ise sorunları çözme veya sorunlardan uzak durma yönünde motive olurlar – ‘uzak durmak, uzaklaşmak, çözmek, önlemek’.
2. Proaktif – Reaktif
Proaktif insanlar eylemi başlatır. Eylemle motive olurlar – ‘dene, yap, insiyatif kullan, şimdi, yapacağım, beklemeye ne gerek var?’
Reaktif insanlar geri durup anlamaya çalışır – ‘bir düşünelim, düşün, yapsam mı, yapabilir miyim, açıklığa kavuşturmak lazım, analiz gerekir’.
3. İçsel – Dışsal
İçsel insanlar standartlarını kendileri belirler ve karar verir – ‘Memnunum, bir iyi yaptığım zaman mutlaka bilirim, buna ancak kendin karar verebilirsin’.
Dışsal insanlar iyi yapıp yapmadıklarını anlamak için başkalarının standartlarını kullanır – ‘Geri beslemeye ihtiyacım var, falanca şöyle düşünüyor, ya bir gören olursa, müşterilerim memnun’.
4. Genelci – Spesifik
Genelci insanlar resmin tamamını görmeyi, genel bir bakışı, büyük bilgi kütlelerini tercih eder – ‘Genelde, temel olarak, asıl konu, kavram, önemli olan şu ki’.
Spesifikçi insanlar ayrıntılara özen gösterir ve adım adım ilerler – ‘tam olarak, kesinlikle, özel olarak, hangi sırayla?’
5. Aynılık – Farklılık
Aynılık insanları benzerliklere ve ortak çıkar alanlarına odaklanır – ‘Temelde aynı, ortak noktamız bu, önceden olduğu gibi, bildiğiniz gibi’.
Farklılık insanları değişiklik ve yenilikleri vurgular ve farklı olan seçip bulur – ‘yepyeni bir kavram, yeni bir yaklaşım, eşsiz bir ürün, devrim niteliğinde’.
6. Karar Alma – Duyuları Kullanma
Bazı insanlar karar alır çünkü bu şekilde görmek doğru gelir – ‘göster, durumu aydınlat, bakayım’.
Bazı insanlar karar alır çünkü bu şekilde duymak doğru gelir – ‘söyle, tartışalım, kulağa hoş geliyor, diğerleri ne der?’
Bazı insanlar karar alır çünkü bu şekilde hissetmek doğru gelir – ‘kendimi iyi hissetmemi sağlıyor, anlamı geliyor, öyle seziyorum, nasıl olduğunu sorma biliyorum işte’.
DİL
DİLDE PEŞİN HÜKÜMLER
Varsayımın olduğu yerde peşin hükümler vardır. Bunların bazıları apaçık ortada değildir ve kullandığımız dilin ardında yatar. Peşin hükümler aslında konuşmacının hiç istemediği şekilde dinleyici üzerinde etkili olabilir. Dikkat edilmesi gereken sözcükler şunlardır: ‘eğer’, ‘denemek’ ve ‘ama’.
1. Eğer
‘Eğer’ sözcüğünün kullanılması önünüzde seçenekler bulunduğuna işaret eder. Bu nedenle ancak bir insana seçenek sunarken kullanmalısınız.
Örnek 1: ‘Eğer saat 16:00 için bir toplantı ayarlayabilirseniz …’
Olası sonuç: Toplantı yok. ‘Ayarlayamadım’.
2. Denemek
‘Denemek’ sözcüğünün kullanılması başarısızlığa işaret eder. Dolayısıyla ancak başarısız bir insanın başarı şansını artırmak için kullanmalısınız..
Örnek 2: ‘Dene ve Cuma’ya kadar bitir …’
Olası sonuç: ‘Evet, denedim ama zamanında bitiremedim’.
3. Ama
‘Ama’ sözcüğünün etkisi bir önceki cümleyi olumsuz kılmaktır. Dolayısıyla doğru kullanmaya dikkat etmelisiniz. Eğer yanlış kullanılırsa dinleyicide direnç oluşur.
Örnek 3: ‘Evet, görüşlerinizi düşündük ama …’
Olası sonuç: ‘Benim görüşümü önemsemediler’.
Bu sözcüklerin alternatifleri ‘zaman’, ‘yapmak’, ‘ve’ sözcükleridir. Yukarıdaki örneklerin yeni şekilleri:
Örnek 1a: ‘Saat 16:00 için bir toplantı ayarladığınız zaman …’:
Olası sonuç: Toplantı ayarlanmıştır.
Örnek 2a: ‘Lütfen Cuma’ya kadar yapın …’
Olası sonuç: Cuma’dan önce bitmiştir.
Örnek 3a: ‘Evet, görüşlerinizi düşündük ve …’
Olası sonuç: ‘Benim görüşümü de plana dahil ettiler’.
Aşağıdaki cümleleri düşünün:
Peşin hükümlerin etkisiz kullanımı:
‘Eğer bana bir iğne yapmaya çalışırsanız…’
‘Pazartesi’ye kadar bu ilaçları almanı istiyorum ama gelecek Cuma da olabilir’.
‘Durumunuz daha iyi ama ilaçlara devam etmeniz gerek’.
‘Dene ve ay sonuna kadar sonucu gör’.
Peşin hükümlerin etkili kullanımı:
‘Deneyin ve uygulayacağımız tedaviden daha iyisini bulun……..’.
‘Eğer mevcut durumdan daha hızlı ve kalıcı kurtulmak istiyorsanız …’.
‘Durumunuz daha iyi bununla birlikte ilaçlara devam dereseniz……..?’
‘Daha fazla bilgiye ihtiyacınız olduğu zaman bana telefon edin’.
İstemediğiniz değil, istediğiniz şeyi çağrıştıran dil kalıplarını kullanmak çok daha etkilidir.
ÖLÇEKLEME / CHUNKING
İnsanlar bazen dünyayı genel açıdan deneyimler ve konuşur. İstediğimiz şeyler için büyük çıktılar belirleyebiliriz.
Bazı durumlarda da spesifik olup, küçük bilgi birimleriyle ilgilenebiliriz.
NLP’de bunlardan söz ederken küçük ve büyük ölçek terimlerini kullanırız. Genelden özele veya özelden genele gitmeye ölçekleme denir.
Bu konu, sandalye gibi bir günlük kullanım maddesiyle çok iyi temsil edilir. Ölçeği büyütmek için kendinize şu soruyu sorun: Bu neyin bir örneğidir?? Ölçeği küçültmek için: Bunun bir örneği nedir?
MOBİLYA
Bu neyin bir örneğidir?
Büyük ölçek
SANDALYE
Bunun bir örneği nedir?
Küçük ölçek
KOLTUK
DİLDE DUYUSAL TERCİHLER
Kullandığımız dil düşünce şeklimizin bir göstergesidir – gerçeklik haritamızdır. Hepimizin bir veya iki temsil sistemi yönünde tercihi vardır. Eğer kendi dilinizi ve başkalarının kullandıkları dilleri dinlerseniz, bu tercihlerin neler olduklarını görmeye başlarsınız
Genelden özele inmek, örneğin şirket hedeflerini bireyler için özel hedeflere dönüştürürken yararlı olabilir. Davranışlarının resmin geneline nasıl uyduğunu göstermek için bir insanı özelden genele çıkarmak da yararlı olabilir.
Ölçekleme, bir görüşme özellikle detaylarda takılıp kaldığı zaman etkili olabilir. Ölçeklemeyi her iki tarafın mutabakat içinde olduğu genel bir alana çıkarmak ve sonra da dikkatli bir şekilde ayrıntılara inmek çoğu zaman bir sonuca ulaştırır.
DURUM YÖNETİMİ
ALFABE ALIŞTIRMASI
Bilinçli zihinin bir defada yedi (+-2) bilgi birimini işleyebilme yeteneğini şimdi biliyorsunuz. ALFABE ALIŞTIRMASI’nın ardında yatan teori, bu uğraşın bilinçli işlem yeteneklerinizin hepsini tükettiği ve meseleyi çözmek için bilinçsiz zihinin devreye girmesini sağladığıdır.
Örneğin stresten kurtulmak, bir soruna çözüm bulmak, belirli bir çıktı elde etmek, dağınık düşünceleri toparlamak gibi elde etmek istediğiniz şey ne olursa olsun, önce o mesele hakkında içsel temsil yapmanız gerekir. Muhtemelen onu sembolize edecek bir zihinsel imaj, duygu veya ses gerekir.
Antrenör olarak tercihen bir arkadaşla birlikte ALFABE ALIŞTIRMASI’nı uygulayın. Tablodaki büyük harfi yüksek sesle söyleyin ve aynı anda aşağıdaki eylemleri yapın:
Kutunun sağ alt köşesindeki harf ‘R’ ise, sağ kolunuzu kaldırın.
Harf ‘L’ ise, sol kolunuzu kaldırın.
Harf ‘T’ ise, her iki kolunuzu kaldırın.
Bu şekilde alfabeye devam edin ama antrenör hata yaptığınızı fark ederse tablonun başına dönmeniz gerekir.
‘P’ harfine geldiğiniz zaman ’A’ harfine doğru geri dönün ama şimdi aynı anda sağ kolunuzla sağ bacağınızı kaldırın.
Bu varyasyonları fazla kolay buluyorsanız, daha karmaşık seçeneklere geçin. Sağ kol/sol bacak veya tam tersi. Tabloyu yukarıdan aşağı veya çapraz olarak okuyun. Burada önemli olan, bilinçli zihninizi zihinsel ve fiziksel eylemlerle tamamen meşgul edip, dayanamayacak noktaya getirmektir.
A
L
B
T
C
R
D
T
E
R
F
ÇIPA ATMA
Başımızdan geçen her şey görme, işitme, dokunma, koku ve tat gibi duyusal deneyimlerin bazılarını veya hepsini içerir. Çıpa atma, bütün deneyimi geri getirmek için bu unsurlardan her hangi birini tekrarlama eğilimine işaret eder.
Bu işlem her zaman doğal olarak oluşur. Örneğin yeni pişmiş bir ekmeğin kokusu annemizin mutfağıyla ilgili bütün deneyimi geri getirebilir. Birbirlerini seven bir çiftin şarkısı, aralarındaki romantik ilişkinin başladığı zamana ait anıları geri getirebilir. Bu deneyimler içinde bulunduğumuz durum üzerinde güçlü değişimler yaratabilir.
Etrafımızda olup biten olaylar hep bunlarla doludur. Örneğin televizyondaki araba reklamlarının çoğu çok az teknik bilgi verir. Asıl yaptıkları şey insanın özgür, başarılı veya cazibeli hissetmesini sağlayacak bir sahne yaratmaktır. Araba uyarısının insanlara çekici geleceği bir sahneye çıpa atarlar.
Kişisel çıpalarımızı tanımak yararlıdır. Bunlardan bazıları hoş olabilir. Belki evinizin ön kapısından girmek, çocuklarınızın size dokunması, spor ayakkabılarınızı giymek. Bazıları da sizi uygunsuz bir duruma sokabilir. Belki sevmediğiniz biriyle toplantı, falancanın ofisine girmek veya can sıkıcı bir deyim işitmek. Bunları bilirseniz, tepki vermek veya vermemek yönünde karar verebilirsiniz.
Dilediğiniz zaman erişebileceğiniz hoş bir duruma çıpa atmak mümkündür. Güven, sakinlik, rahatlık veya karizma gibi ne tür bir durum istediğinize karar verin ve sonra bu durumu gerçekten yaşadığınız bir zamanı hatırlayın.
Neler gördüğünüzü, işittiğinizi ve hissettiğinizi yeniden yaşayarak kendinizi o deneyime tamamen verin.
Sonra deneyimin doruk noktasında iken bu duruma çıpa atmak için vücudunuzun bir yerine dokunun veya bir başkasının dokunmasını sağlayın.
Farklı deneyimlere yeniden erişmek ve aynı dokunuşla çıpa atmak için aynı durumun çeşitli örneklerini biriktirebilirsiniz.
Çıpayı test etmek için o durumun çıpalanmış olduğu vücut noktasına dokunursanız, deneyimin geri geldiğini göreceksiniz. Tepkiyi daha da güçlendirmek için çıpa atma işlemini tekrar uygulayın.
Çıpa Atmanın Dört Kuralı
Çıpa atmak için eşsiz bir yer kullanın
Durum en yüksek yoğunlukta iken çıpayı atın
Çıpanın mümkün olduğunca özenli ve saf olmasını sağlayın
Çıpanın tam olarak süresini kaydedin.
Çıpa Belirlemenin Beş Adımı
Uyum oluşturun
İşlemi açıklayın
İstenen durumu elde edin ve çıpa atın
Duruma müdahale edin (Bırakın)
Çıpayı test edin.
Çıpa atmanın kesin zamanlaması
Süre (5-25 saniye)
Durum
EĞİTİM İÇİN UYGULAMA KODU
Kuruluşumuzun amacı, insanlara değer verilip takdir edilmeleri yönündeki temel inancımızı yansıtan son derece etkili Eğitim ve Gelişim programları sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda, Dinamik İletişim tarafından yürütülen bütün programlarda mutlaka uyulması gereken bir Uygulama Kodu hazırladık.
Asla yapmayacağımız şeyler:
1. Önceden mutabakat olmadıkça bireyleri veya grupları rol sergileme, demonstrasyon veya diğer yöntemleri kullanarak güç bir duruma sokmak.
2. Rol sergileme gibi yüksek riskli stratejiler içeren eğitim programları uygulamak.
3. Kurs katılımcılarını, eğitmenin görmediği yerlerde alıştırma yapmaya bırakmak.
4. Bireyle aksi mutabakat olmadıkça, olumlu veya olumsuz bütün davranışları bu kursun bedelini ödeyen tarafa rapor etmek.
5. Birey veya grupla yüzleşme uygulamak.
6. Eğitim bittikten sonra tartışma veya geri besleme yapmadan “çekip gitmek”.
7. Acil durum haricinde, öğrenme kalitesini etkileyecek şekilde eğitim ortamının dışarıdan rahatsız edilmesine izin vermek.
8. Birey veya gruba üstünlük taslamak, tedirgin etmek, tehdit etmek veya alay etmek.
Yapacağımız şeyler:
1. Ancak katılımcılardan izin alınıp, alıştırmayı uygulamak için rahat oldukları durumlarda rol sergileme ve demonstrasyon kullanmak.
2. Bu metodolojileri ancak bütün katılımcıların aynı anda kapsandığı durumlarda kullanmak.
3. Rol sergileme gerektiren alıştırmalarda gönüllü istemek. Gönüllü isterken söz konusu uygulamanın ne kadar zor olabileceğini açıkça belirteceğiz.
4. Etkileşimi teşvik etmek için düzenli değişim kullanarak grupları tesadüfi olarak bölmek.
5. Eğitmen ve katılımcının birbirlerinden bekledikleri davranışlar açısından katılımcılarla sözleşme yapmak.
6. Temel uyarı kaynağı olarak eğitmen girdisini kullanarak eğitime başlamak.
7. Ancak grupta güven arttıkça diğer yöntemleri kullanmaya başlamak.
8. Eğitim ilerledikçe katılımcı denetim ve yönlendirmesini artırmak.
9. Duygulara karşı uyanık olmak ve gerekli olduğunda müdahale etmek.
10. Kursla ilgili ve mutabakat sağlanmış davranışları müşteriye rapor etmek.
11. Program sırasında katılımcılara geri besleme sağlamak.
12. Eğitim sonrası sonuçlar hakkında müşteriye geri besleme sağlamak.
13. Bütün katılımcıların temas kurabileceği telefon numarası bırakmak.
14. Bütün katılımcılara eşit davranmak ve her zaman olumlu yönleri vurgulayarak geri beslemede dürüst olmak.
15. Hataları mükemmel bir öğrenim aracı olarak görmek ve katılımcıların geçmiş deneyimlerine değer vermek
Metaprogramlar Ne İşe Yarar?
1-Metaprogramlar bize motivasyon, karar vermede kolaylıklar sağlar
2-Siz karşınızdaki insanla aynı dili konuşmuyorsanız ( onun metaprogramını kullanmıyorsanız)iki yabancı gibi kalırsın
3- Motivasyonun yönünü bilmek gerekir.Yoksa karizma bile kişileri harekete geçirmez
Karşınızdakinin dünya modeline göre davranın. Liderler de böyle yapar
Yaklaşan insanların gücü aktif olmalarıdır.Onlar için problemlerden çok ne istedikleri önemlidir.Ödüller ve amaçlar bunlar için önemlidir
Kaçan insanların motivasyonu problemlerdir.Problemleri çabuk kavrarlar. Engeller çatışmalar, durum problem çözümü hakkında konuşur
4-İnsanların ikna olmaları farklıdır.Kimisi görmek, kimisi duymak,okumak yapmak ister
SONUÇLAR OLUŞTURMAK
1-Ne istediğimizi, niçin istediğimizi bilmezsek hayatımızı değiştiremeyiz,isteklerimize ulaşamayız
2-Başarmak için hayata başkaldırmak , uyanmak ve bende varım demek gerekir
3- Sonuçlar üretemezsen ne olur ? Bir insan kaderini ya kendi çizer yada başkaları kendi yaşamları için bizlerin kaderini tayin ederler .Seçim size ait
4- Ne istiyorum sorusu bizi sonuçlar üretmeye , isteklerimizi biçimlendirmeye götürür
5-Peki istediklerimizi nasıl bilcez ? İyi plan yapacaz.
Hayellerimizin gerçekleşmesi için amaçlarımız gerçekci, ulaşılabilir olmalı
Hedefiniz için yanıp tutaşacaksınız
Hedefler küçük ve sizi motive etmiyorsa büyük hedeflere ihtiyacınız var
Amaçlarınızı kontrol altına almak için girişken ol
Amaçların detayı ne kadar zenginse başarı yüzdesi artar
Amaçlarda başarısızlık diye bir şey yoktur.Farklı yollar dene
Amaçlarının sınırları belirli olacak,ulaştığında bunu fark et.