EL-Müdessir ayet 1-4
Peygamber’e uymak da, üç hayrlı asırda yaşayan ashab, tabiin ve tebe’i tabiin tarafından tesbit edilmiş, sened ve tevatürle zamanımıza ulaşan dine uymayı gerektirir.
يَٓا اَيُّهَا الْمُدَّثِّرُۙ قُمْ فَاَنْذِرْۙ
“Ey elbisesine bürünmüş Habibim; kalk; kafirleri inzar et” ( El-Müdessir Suresi ayet 1-2) emr-i şerifine uyarak Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, insanlara,
a-İlk kez şirk ve müşrikin, küfür ve kafirin, nifak ve münafıkın, gösteriş ve mürainin, zulmün ve zalimin bırakılmasını emreder ve itaati yani Allah Teala’nın yasaklarından sakınılması yollarını gösterirdi.
b- وَرَبَّكَ فَكَبِّرْۙ “Yüce isim ve sıfatlarıyla Rabb’ini yücelt” ( El-Müdessir Suresi ayet 3) emr-i şerifine uyarak Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, ikinci kez, imanla teslim olan ashabına Allah Subhanehu ve Teala’nın isimlerini, isimlerinin manalarını, sıfatlarını ve hükümlerini, ibadet gibi emrlerinin gerektirdiği vazifelerin yapılma keyfiyetini öğretirdi ve ehemniyetle ferde mahsus, topluma mahsus, vakte mahsus, yere mahsus zikir ve dualara teşvik ederdi.
c- وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ “Elbiselerini temizle” ( El-Müdessir Suresi ayet 4) emr-i şerifine de uyarak : ………………………………. “Allah’tan başka hiçbir ma’bud olmadığına ve Benim de hakikaten Allah’ın Rasulü olduğuma şehadet etmeniz, huşu’ ile beş vakit namazınızı ta’dil-i erkan üzere kılmanız, ihlas üzere zekatı müstehaklarına vermeniz, söz dnleyip boyun eğmeniz, iş başına gelen ehliyetli kimseyle asla çekişmemeniz, kendiniz ve ehlinizi her zarardan koruduğunuz gibi Beni ve ehlimi de her zarardan korumanız üzerine Bana bey’at etmenizi = sözleşmenizi isterim” (H.21: İbnu Sa’d et -Tabakat-ül-Kübra c.3 s.609, ed-Dürr-ül-Mensur c.4 s.294) buyurmasıyla Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, üçüncü kez,
İman ve İslam üzerine kendisine bey’at eden Müslümanlara, kendilerini, iyal ferdlerini, mallarını her türlü zarardan korudukları gibi, hayatındayken zat-ı şerifini, sonrasında ise sünnet = din ve şeriatini korumalarını,
Aynı zamanda Müslümanların, herhangi bir insana verilen sözlerinde ve yaptıkları sözleşmelerinde sebat etmeleri; çekişmeksizin Müslüman amirin sözünü dinlemeleri ve boyun eğmeleri; İsar, yani kendileri muhtaç olsa bile Müslüman kardeşlerinin ihtiyacını gidermeye koşmaları, yani kendilerine istedikleri ve razı oldukları her hakkı Müslüman kardeşlerine vermeleri ve rahim sılasında bulunmaları üzere birbiriyle dahi kardeşlik bey’ati yapmalarını şart koşardı.
İman, İslam, ihlas üzere yapılan her iki bey’atin, aynı bey’atlerin gerektirdiği hakların, diğer ifadeyle temel güzel ahlakın üzerine sebat etmelerini emrederdi. (21/s.32-34)