İmam Ahmed, Tirmizî, Neseî ve Hâkim'in de tahric ettikleri, Hazreti Ömer radıyallâhu anhu’dan gelen sahih bir hadiste Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
اَكْرِمُوا اَصْحَابِى فَاِنَّهُمْ خِيَارُكُمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ يَظْهَرُ الكَذِبُ حَتَّى اِنَّ الرَّجُلَ لَيَحْلِفُ وَلاَ يُسْتَحْلَفُ وَيَشْهَدُ وَلاَ يُسْتَشْهَدُ اَلاَ فَمَنْ سَرَّهُ بُحْبُوحَةُ الجَنَّةِ فَلْيَلْزِمِ الجَمَاعَةَ فَاِنَّ الشَّيْطَانَ مَعَ الفَذِّ وَهُوَ مِنَ الاِثْنَيْنِ اَبْعَدُ وَلاَ يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَاَةٍ فَاِنَّ الشَّيْطَانَ ثَالِثُهُمَا وَمَنْ سَرَّتْهُ حَسَنَتُهُ وَسَائَتْهُ سَيِّئَتُهُ فَهُوَ مُؤْمِنٌ
H.45: “Ashabıma hayatlarında ve vefatlarından sonra dahi ikram edin = saygıda bulunun = rahmetle anın.
Çünkü muhakkak onlar sizin en hayrlılarınızdır. Sonra onların peşinde gelenlere; sonra onların peşinde gelenlere de ikram edin, sevin = hayrla yâdedin.
Sonra yalanlar belirir. Hatta şübhesiz kendisinden yemin istenilmediği halde bir adam yemin eder; şahidlik ondan istenilmediği halde şahadet eder.
Dikkat! Kime cennetin ortasına girmek sevdirilmiş ise, cemaatten ayrılmasın. Çünkü muhakkak şeytan, tek kalanla beraberdir. O iki kişiden daha uzaktır.
Aslâ bir adam, bir kadınla tenhalaşmasın. Çünkü muhakkak şeytan, üçüncüleridir.
Kimin iyilikleri kendisine sevdirilmiş ise, kötülükleri kendisine üzüntü verdiyse, işte o hakîkî mü'mindir.”
Ve bu hadîsin “Ashabıma hayatlarında ve vefatlarından sonra dahi ikram edin = saygıda bulunun = rahmetle anın. ” diye tercüme ettiğimiz cümlesinin, hiçbir te'vîle mecâli yoktur ve hiçbir şarta bağlı değildir.
Her şeyden önce «Ben ne halde hangi sûrette öleceğim?..» Düşünmeli...
Ashab, tâbiîn, tebe'-i tâbiînin isimlerinin anılmasında, babası müslüman değilse «Radıyallahu anhu», müslüman ise «anhumâ», birden fazla isimler söylenilirse «anhum», kadın ismi söylenirse «anhâ» demeliyim.
Aynı zamanda ilim ve velâyetle tanınan herhangi bir kâmil mü'min hakkında dahi «Radıyallahu anhu» denilir, diye bilmem gerekir. «Rahimehullah» da denilir.
Emsal ise, herhangi bir duayla anılmasının edeb olduğunu bilmeliyim. Ve bununla müslümanın, bid'atçi ve dalâlet fırkasından ayrıldığını, yani bu edebin, müslümanlığın alâmeti, gönül alçaklığının alâmeti olduğunu bilmeliyim.