"Müslim müslimin kardeşidir. Ona zulmetmez ve (onu düşmanın eline) teslim etmez."
buyrulan hadis-i şerife binaen mümin, kardeşini yalnız bırakmaz. Efendi kölesini, o da onu, patron işçisini, o da onu, amir memurunu terk edemez. Hülâsa her biri diğerinin dinine, hayatına, namus ve haysiyetine, itikad ve mülküne, mezheb ve fikrine bekçidir. Her biri diğerinden sorumludur. Her birisi kardeşinin hakkını kendi hakkından daha evvel tercih etmekle kardeşini serbest hayata kavuşturmaya çalışır. En takva insan bile son nefesinden haberdar olmadığı için takva sahibi olmayanı nefsinden üstün tutar.Bu tutumla gayrını hürriyete kavuşturur. Dolayısıyla kendisi mutlak serbestiyette bulunur. En güzel ifadeyle "Müslim müslimin kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yalnız bırakmaz." Vicdan hürriyeti de bununla meydana gelir Aksi takdirde vicdan olmaz ki hürriyet söz konusu olabilsin. Demek kendi namusunu koruduğu gibi mü'min kardeşinin canını, namus ve malını korumayan vicdansızdır. zalimdir, fâsık ve âsidir ve bu nispette esirdir. [7/s.360]