بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS:39_Ehlullah

Peygamber'in emr-i şerîfine uyarak sadakatle ashab,

 a-Şirk ve müşriki bıraktılar: Kendilerini Rabb'lerinin kontrolü altında bulundurdular: Görürcesine Allah Teâlâ'ya ibadet etmeleri,

b-Dînî olsun, dünyevî olsun, alışveriş ve günlük çalışmalarında dahi kendilerini Allah Teâlâ'nın kontrolü altında bulundurup ihlas üzere çalışmaları,

c-Her türlü Dînî felaketten kurtulmaları için ölümü, cennet ve cehennemi göz önüne getirmeleri, yani ölüm rabıtasını yapmaları,

d-Allah Teâlâ'nın zikrine kendilerini alıştırmaları, mesela nerde, ne zaman hangi zikir ve duayı yapmaları,

e-Hasbelbeşer günah işlemeleri takdirinde kendilerini hesaba çekerek tevbe istiğfarla Rabb'lerine yönelmeleri olmak üzere altı hasleti birbirlerinden öğrenip öğretirlerdi;

وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِى الزَّبُورِ مِنْ بَعْدِ الذِّكْرِ اَنَّ الاَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِىَ الصَّالِحُونَ

“Andolsun, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazmışız ki, yer küresine = hâkimiyetine ancak salih kullarım mirasçı olurlar.”
ayet-i kerîmesinin hükmüne inandılar; bu sayeden kısa bir zamanda dünyaya hâkim oldular. Bununla beraber hiçbir zaman dünyanın, servet, riyâset ve şöhretine değer vermediler. Bu sebeble Allah Teâlâ, sevilmelerini kalblere yerleştirdi; Hicrî 1428 sene geçti; daha da ashab ve ardınca gidenler dün yaşamışçasına sevilmektedir. İnanmazsan İstanbul'da Eyyüb'e git; ashabın bulunduğu yerlere, Siirt'in yakınında Veysel Karanî'ye, Ankara'da Hacı Bayram Velî, Konya'da Mevlânâ Celâlleddîn gibilere bak. Radı­yallâhu Teâlâ anhum.

Ali radıyallâhu Teâlâ anhu, Peygamber'den سَيَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمٰنُ وُدّاً "...Çok esirgeyici Allah kendilerine gönüllerde bir sevgiyi verecektir." buyrulan ayetin manasını sorunca Rasulullah sal­lallâhu aleyhi ve sellem, ayet-i kerîmeyi:

            اَلمَحَبَّةُ فِى قُلُوبِ المُؤْمِنِينَ وَالمَلاَئِكَةِ المُقَرَّبِينَ يَا عَلِىُّ اِنَّ
اللّٰهَ اَعْطَى المُؤْمِنَ ثَلاَثًا اَلمِنَّةُ وَالمَحَبَّةُ وَالحَلاَوَةُ وَالمَهَابَةُ فِى صُدُورِ الصَّالِحِينَ

H.39: “Beğenip sevdiği kulu için Mü'­minlerin ve Allah'a yakın meleklerin kalblerinde sevgisini yaratır. Ey Ali, hiç şübhesiz Allah sev­mesi sebebiyle beğendiği Mü'min için salihlerin kalblerinde üç hasleti yaratır: Nimeti ğayrine ulaştırmak ğayretini, sevgi ve tatlılığı, kendisinden korkulmak heybetini.” buyurmasıyla tefsir etmiştir.