Dostluk Üzerine
Her insan, hemdem olduğu yani düşüp kalktığı kimsenin ahlakıyla ahlaklanır, mertebesine ulaşır yahud çukuruna düşer. Fâsık olsa dahi, salih insanla düşüp kalktığı takdirde salih; salih olduğu takdirde fâsık ve âsilerle düşüp kalkan ise âsi olur.
Bunun için hadis-i şeriflerde şöyle buyrulmaktadır:
"Kişi kendine dost edindiği kimsenin dini (ahlakı tabiâti ve binnetice itikadı) üzerinedir.
"Sizden biriniz düşünsün; kiminle dostluk yapıyor?"
"Kişi sevdigi kimse ile beraberdir."
"Kişi ( din ) kardeşini sevdigi vakit ona bildirsin ."
"Allah Teâlâ kıyamet gününde şöyle buyurur: Ben'im âzametim için birbirini sevenler nerededir?"
Ben bugün onları Arş'ımın gölgesiyle gölgelendiririm. Bu (gün öyle bir gündür ki bu)günde Ben'im Gölgem'den başka gölge yoktur."
Mü'minin Mü'minle düşüp kalkmasında iki şart vardır: Birincisi, şeriâtin yasakladığı gıybet,
dedikodu ve zulüm üzere yardımdan sakınılması; ikincisi, aşırı sevgiden dolayı, arkadaş edinilen kimsenin hatasının inkar edilmemesidir. Çünkü hadîs-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:
"Aşırı sevgi (sevdiği kimsenin ayıplarından) gözü ve kulağı kapatır." buyrulmaktadır:
Bunun için, aşırı sevgiden sakınmakla beraber, kişinin arkadaşından gördüğü iyilikleri sayması, gördüğü kötülükleri görmemezlik şartıyla temize çıkarmaması gerekir.
Bu hadîs-i şeriflerde salih âlimlerin meclisinde oturmaya teşvikler vardır.
(2/sayfa:231,232)