بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Zümer Suresi Ayet: 17-18

    وَالَّذِينَ اجْتَنَبُوا الطَّاغُوتَ اَنْ يَعْبُدُوهَا وَاَنَابُوا اِلَى اللّٰهِ لَهُمُ البُشْرَى فَبَشِّرْ عِبَادِ الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ القَوْلَ وَيَتَّبِعُونَ اَحْسَنَهُ اُوٜلٰٗئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللّٰهُ وَاُوٜلٰٗئِكَ هُمْ اُوٜلُوا الاَلْبَابِ

“Habîbim! Tâğuttan ve tâğûta ibadet etmekten = şirk ve müşrikten uzaklaşarak Allah'a dönen Mü'min Muvahhid kullarımı müjdele:
Binaenaleyh Kur'an ve hadîsin hükümlerini dinleyerek iyiden iyiye öğrenip en güzeline uyan Muvahhid kullarımı müjdele.
Tâğutu ve tâğûta ibadet etmeyi bırakıp Allah'a dönen kimseler, Allah'ın kendilerini, gösterdiği doğru yolda yürüttüğü zevatların ta kendileridir. Ve onlar, her türlü karışımdan zihinleri saflaşan, sâlim akıl sahible­rinin ta kendileridir.”
(Zümer Suresi Ayet: 17-18) 
ayet-i kerîmesinin hükmünce:
a-Kalben Allah Teâlâ'nın Varlığı'na, Birliği'ne inanması, Muhammed'in de umum ins ve cinlere Peygamber olarak gönderilmesini tasdik etmesi,
b-Tasdik şartıyla Kelime-i Şehadeti söylemesi üzerinde sebat etmesi, yani küfre sebeb olacak söz ve hareketten sakınması,
c-Zarûret-i Dîniyyeden birisini inkar etmemesi,
d-Tâğutu, şirk ve müşriki  bırakması,
e-Kur'an ve hadîsin hükümlerini, tâğut ve müşriklerin hükümleri üzerine tercih etmesi olmak üzere beş şartla şehadet kelimesini getirenin, ancak küfür, şirk ve nifaktan, Tevhîde yani İslam Dînine imanı; riya, gösteriş ve bozgunluğa uğramaktan, ameli, ibadeti arınıp sadeleşir ve parlayıp kabul dergâhına ulaşır.

Aksi takdirde sayılan Tevhîde inanmanın beş şartından birisi olmaksızınاَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ “Eşhedu en lâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden Abduhu ve Rasûlühu.” diye mücerred dille şehadet kelimesinin söylenilmesi, iman etmeye kâfi gelmez.
Yani Tevhîde inanmanın beş şartını yerine getirmeksizin: “Allah Teâlâ'dan başka azabından korkulan, zâtıyla yahud nimetiyle sevilen ve Rabb olması sebebiyle tapınılan hiçbir ma'bûd olmadığına, kalbimle tasdik, dilimle ikrar ederek şehadet ederim.” demenin iddiası iman etmeye kâfi gelmez.[12/s.55-57]