بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS NO:24_Mizan

Bezzâr ve Beyhakî'nin tahric ettikleri Enes ra­dıyallâhu anhu’dan gelen bir hadîs-i şerîfte Rasû­lullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

مَلَكٌ مُوَكَّلٌ بِالمِيزَانِ فيُؤْتَى بِابْنِ اٰدَمَ فَيُوقَفُ بَيْنَ كِفَّتَىِ المِيزَانِ فَاِنْ ثَقُلَ مِيزَانُهُ نَادَى مَلَكٌ بِصَوْتٍ يُسْمِعُ الخَلاَئِقَ سَعِدَ فُلاَنٌ سَعَادَةً لاَ يَشْقَى بَعْدَهَا اَبَدًا وَاِنْ خَفَّ مِيزَانُهُ نَادَى مَلَكٌ بِصَوْتٍ يُسْمِعُ الخَلاَئِقَ شَقِىَ فُلاَنٌ شَقَاوَةً لاَ يَسْعَدُ بَعْدَهَا اَبَدًا

H.24: “Mîzana tayin edilmiş bir melek var.
Âdem oğlu getirilir. Mî­zanın iki kefesi arasında durdurulur.
Ameli tartılır. Eğer mîzanın içindeki hasenesi ağır gelirse, melek bütün mahluka işittirecek bir sesle çağırır:
Filan mutlu oldu. Öyle bir saadete kavuştu ki, ondan sonra ebediyen şakî olmaz.

Eğer mîzanı hasenesi hafif gelirse, yine melek bütün mahluka işittirecek sesle çağırır:
Filan şakî oldu. Öyle bir şekâvete ulaştı ki, ondan sonra ebediyen mutlu olmaz.”