بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

AYET_Göz Zinası

"Mü'min erkeklere söyle; gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar.
(Bakılması helal olmayan yerlerini kapatmakla korunsunlar.) Bu (örtünme) kendileri için çok temiz(bir hareket)dir.
Şübhesiz ki Allah
(kullarının ne) yapacaklarından hakkıyla haberdardır.
Mü'min kadınlara da söyle; gözlerini
(harama bakmaktan) sakınsınlar, ırzlarını (gözlerini avret mahallinden kapatmak suretiyle ve bedenlerini bakmaktan örtünmek suretiyle) korusunlar.
Ziynetlerini
(yani baş, kulak, boyun, göğüs, pazı, kol ve yakalarını) açmasınlar. Bunlardan görünen kısmı (yüzünün bir kısmı ve el avucu) müstesna.
Başörtülerini, yakalarının üstünü
(kapayacak surette) koysunlar.
Ziynet(yer)lerini kendi kocalarından yahud kendi babalarından yahud kocalarının babalarından yahud kendi oğullarından yahud kocalarının oğullarından yahud kendi biraderlerinden yahud kendi biraderlerinin oğullarından yahud kız kardeşlerinin oğullarından yahud kendi kadınlarından yahud kendi ellerindeki memlükelerden yahud erkeklerden yana ihtiyacı olmayan
(yani erkeklikten kalmış bulunan) hizmetçilerinden yahud henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler.
Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar.
Hepiniz Allah'a tevbe edin ey mü'minler. Ta ki korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız." [En-Nur 30-31]

İzahı:
Allah Teala mü'minlere, gözlerini harama bakmaktan sakındırmalarını emrediyor. Ta ki helaldan başka bir tarafa bakmasınlar. Zira bedenin sultanı kalb iken, kalbi bozan da gözlerin harama bakmalarıdır. Hatta göz görmezse, kulak işitmezse ve dil söylemezse, kalb ve dimağ, zina gibi kötülükleri asla tasavvur edemez. Bunun için yukardaki En-Nur suresinin 30. ayetinde bedenin sultanı olan kalbin temizlenmesi emrolunmadı. Ancak kalbin temizlenmesi için gözleri harama bakmaktan sakındırmaları emrolundu. Demek gözü harama bakanın, kalbi temiz değildir. Eğer temiz olsaydı göz kapanırdı. Nitekim daha evvel zikredilen hadîs-i şerîfte, gözün kalbe getireceği manevi necasetin, domuzun maddî necasetinden daha beter olduğu beyan edilmiştir.