بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Hadîs-i şerîf

  Ashâb-ı kiramdan bazıları nefsine et yemeyi, bazısı gündüz yemeyi, diğer bazısı eşiyle temas etmeyi haram ettiler. Allah'ın Rasûlü durumlarından haberdar olunca:

    "Amma Ben oruç tutarım, iftar da ederim. Namaz kılarım, uyurum da. Ve kadınlarla da evlenirim. Kim Benim âdetime tutunursa, o Benim ahlakımdadır. Kim Benim bu âdetimden yüz çevirirse o Benim ahlakımda değildir." buyurmuştur.
Nitekim bir ayet-i kerimede de şöyle buyrulmuştur:
   "Ey iman edenler! Allah'ın size temiz, hoş ve helal ettiği rızkları kendilerinize haram etmeyin. Haddinizi aşmayın. Zira Allah haddi aşanları aslâ sevmez." [El-Mâide 87] Bu ayet ve hadise binaen ayet, hadis ve fıkıh kitablarında haram olanları zabtettikten sonra, dışında kalan helal olur. Haramdan sakınıldıktan sonra haliyle insan helal bir işlemiş olur. Bu helal de farz olabilir, vacib olabilir, sünnet olabilir, mübah olabilir; bunlara meşru denilir. Helalin dışında olan gayrı meşrû'dur.İnsanoğlunun bedenî olarak üçüncü vazifesi, haramdan bilfiil sakınmak ve helali kazanmaktır.[7/s.210]