بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Sığınış DUALARI

SIĞINIŞ DUALARI

Maddî ve manevî hoş karşılanmayan bir işin başa gelmesi, şeytan ve muzır insanların tasallutu, gece uykusuzluğunun ızdırabı, şeytanın dürtüşleri, namazda gelen vesvese ve özellikle günahların şiddetle arzulanması, zikirde şeytanın boğazı sıkması, şişirmesi, bunalım, üzüntü ve her türlü beladan, şirk = riya, gösteriş ve günah işlemekten kurtulmak için on bir kere:

            1-On bir kere:

اَللّٰهُمَّ اِنَّا نَعُوذُ بِكَ مِنْ اَنْ نُشْرِكَ بِكَ شَيْئًا نَعْلَمُهُ وَنَسْتَغْفِرُكَ ِلمَا لاَ نَعْلَمُهُ                      

“Allâhumme innâ neûzu Bike min en nuşrike Bike şey'en na'lemuhu ve nestağfiruke limâ lâ na'lemuhu.” okunur.

Yani: “Allâhumme! Niyet, söz, hareket olarak San'a bir şeyi eş edeceğimizden San'a sığınıyoruz: İhlâsımızın gerçekleşmesi için bizi koru: Şayed bilmeyeceğimiz bir yerde bir şeyi eş edecek olursak, buna da Sen'den mağfireti diliyoruz.” demektir.

            2-On bir kere:

اَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللّٰهِ التَّامَّاتِ مِنْ غَضَبِهِ وَعِقَابِهِ وَشَرِّ عِبَادِهِ وَمِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَاَنْ يَحْضُرُونِ اَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللّٰهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ وَذَرَاَ وَبَرَاَ

“Eûzu bi Kelimâtillâh-it-Tâmmâti min ğadabihi ve ıkâbihi ve şerri ıbâdihi ve min hemezât-iş-şeyâtîni ve en yehdurûni. Eûzu bi Kelimâtillâh-it-Tâmmâti min şerri mâ halaka ve zerae ve berae.” okunur.

            Yani: “Ğazabından, cezalandırmandan, kulların şerrinden, şeytanın dürtüşlerinden ve yanımda bulunmalarından Allah'ın tam kelimelerine sığınırım. Allah'ın yarattığı, yaydığı, temizlediği her şerlilerin şerrinden, Allah Teâlâ'nın tam kelimelerine sığınırım.” demektir.

            3-On bir kere:

حَسْبِىَ اللّٰهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ

“Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ Huve, Aleyhi tevek­keltu ve Huve Rabb-ul-Arş-il-Azîm. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ Billâh-il-Aliyy-il-Azîm.” okunur.

 Yani: “Her halukârda Allah bana kâfidir. Ken­disi'nden başka azabından korkulan, zâtıyla yahud nimetiyle sevilen ve Rabb olması sebebiyle tapınılan hiçbir ma'bûd = tapınılan yoktur. O'na dayanıyorum; zira Kendisi yüce Arş'ı ve Arş'ın kuşattığı mahlûkunu ilim ve iradesiyle icad eden, gücü ve imdadıyla yeşerten, yaşatan, kemâline erdiren, belli bir nizama tâbi’ tutan Rabb'dir. Âli ve Azîm Allah Teâlâ'dan başkasıyla günah işlemekten, zararlı şeylerden dönüş, taat ve ibadet yapmak gücü aslâ yoktur.” demektir.

            4-On bir kere:

اَللّٰهُمَّ رَبَّ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ ومَا اَظَلَّتْ وَرَبَّ اْلاَرَضِينَ وَمَا اَقَلَّتْ وَرَبَّ الشَّيَاطِينِ وَمَا اَضَلَّتْ كُنْ لِى جَارًا مِنْ شَرِّ خَلْقِكَ اَجْمَعِينَ اَنْ يَفْرُطَ عَلَىَّ اَحَدٌ مِنْهُمْ اَوْ اَنْ يَطْغَى عَزَّ جَارُكَ وَتَبَارَكَ اسْمُكَ

“Allâhumme Rabb-es-semâvât-is-seb'i ve mâ ezallet ve Rabb-el-eradîne ve mâ ekallet ve Rabb-eş-şeyâtîni ve mâ edallet. Kün lî câran min şerri halkıke ecmaîne en yefruta aleyye ehadun minhum  ev  en  yatğâ.  Azze  câruke  ve  tebâ­rak-esmuke.” okunur.

Yani “Allâhumme! İlim ve iradenle yokluktan var eden, yeşerten yaşatan, kudretinle dengesini koruyan, yedi göğün ve göklerin gölgeledikleri şeylerin Rabb'isin = ilim ve iradenle mahlukunu var edersin, gücün ve imdadınla yaşatır, yeşertir, idare edersin. Yedi yer ve yerin azalttığı şeylerin Rabb'isin... Şeytanların ve şeytanların yoldan saptırdıklarının Rabb'isin... Bütün mahluklarının şerrinden bana koruyucu ol, tâ ki onlardan hiçbirisi üstünlüğü taslayarak bana zulmetmesin. Sana sığınmak, güvenin altına girmek, çok yüce korunaktır. Zât'ın yüce ve münezzehtir.” demektir.

Dört sığınış dualarından her birinin okunuşunun sonunda nefesini içine çeker, sonra bütün bedenine üfürür oğuşturursun. Hadisle tes­bit edildiği üzere bu dualar habis ruhların tasallutundan, zulme uğratılmaktan, maddî manevî mağlubiyetten, zalimlerin tasallutundan, hükümdarların şerrinden ve yanlarına gidilmesi anında yumuşatılmaları için korunaktır.