بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Hadis-i Şerif_Niyet

HADİS NO:1

Ömer bin Hattab radıyallahu Teala anh’tan ; dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :

“ Ancak ameller niyetlerledir. Ve ancak kişiye niyet ettiği şey(in karşılığı) vardır.

Binaenaleyh kimin hicreti, Allah’a ve O’nun Rasulü’ne olursa, onun hicreti Allah’a ve Rasulü’nedir.

Kimin hicreti de kendisine isabet edecek dünyevi bir şeye olursa yahud da kendisiyle evleneceği bir kadına olursa, şübhesiz  onun da hicreti, kendisine hicret ettiği=yöneldiği şeyedir.”

 

AÇIKLAMASI:

“Muteber amel, amelin hükmü veyahud sevabı yahud sıhhati yahud itibarı ancak ve ancak niyetiyle kuşatılan ameldir. Ve Ancak kişiye niyet ettiği şey(in karşılığı) vardır.”

 

“ Ancak ameller niyetlerledir.” demenin manası,

“Allah Teala nezdinde, niyetiyle kuşatılan amelin her bir ferdi, ancak ve ancak kendisi için yapılan niyet sebebiyle muteber olur, başka değil.” demektir.

Yahud “ Ancak ameller niyetlerledir.” in manası,

“Şer’i şerif nazarında, niyetle birlikte olduğu zaman amel muteber olur, niyetsiz olduğu vakit muteber olmaz.”

Sanki “Amellerin sevabı niyetlerledir” buyruldu.

 

“Amellerin sahih olması, niyetler sebebiyle mümkün olur”.

“Amelin kemali niyet sebebiyle hasıl olur”

“Amelin itibarı, niyet sebebiyle sahih olur” diye izah ettiler.

“Şeriatin muteber saydığı amelin hakikati, ancak niyetle vücud bulur.”

“Ancak bütün ameller, niyet sebebiyle husul bulur”

“Her amel niyetledir, başka değil”

 Niyet lügatte mutlak kasd manasında ise de şer’i şerife göre, Allah Azze ve Celle’nin rızasını kazanmaya, diğer ifadeyle emellerini ahiretteki sevaba bağlanmaya, kalbi ve iç duyguları yöneltmektir. Bu maksadla ibadet adetten ayrılmış oluyor. Demek niyet, kalbin ve iç duyguların amelidir; dil ile söylenecek bir şey değildir.

Niyetin yani maksadın, ibadetin sonuna kadar ibadetle birlikte devam etmesi gerekir. Ancak, yapılan ameli bozan şeyler bulunmadığı müddetçe, o amelin niyeti devam eder demektir.

“ Ancak ameller niyetlerledir. Ve ancak kişiye niyet ettiği şey(in karşılığı) vardır.” cümlesinin manası,

“İyi olsun kötü olsun, şer’i şerife uygun muteber her amel, o amelin kuşattığı niyetiyle beraber meydana gelir. Ve hayr olsun şer olsun, kişinin kasd ettiği şey vardır. Hayrda hayr, şerde şer var.” demektir.

 Şafii uleması dediler ki: “Niyet, şer’i şerifin emrine imtisal yahud da neyhinden ictinab etmek üzere kalbi Allah Azze ve Celle’nin rızasına yöneltmektir.”

Nitekim Kadi’den naklen ve Tıbi diyor ki: “Niyet, halihazırda veyahud binnetice bir zararı defetmek yahud da bir menfaati celbetmek, üzere maksada muvafık görülen şeye kalbi yöneltmekten ibarettir.

Şer’i şerif niyeti, Allah Teala’nın hükmüne imtisal ve rızasını taleb etmek için fiil tarafına müteveccih iradeye tahsis etmiştir.

Hadis-i şerifteki niyet ise, legavi mana üzerine hamledilmiştir. Ve iş böyle olunca, mübah, taat ve ibadeti işlemek olsun, mekruh ve haramlardan ictinab olsun, Mümin, niyet, emel ve maksadlarını rıza-i Bari’ye bağladığı takdirde ümmetin ittifakıyla sevab kazanır. Ve bu suretle mezheblerin suri ihtilafları, niza-i lafziden ibaret olur.

 Nitekim Kastalani, “ Ancak ameller niyetlerledir. Ve ancak kişiye niyet ettiği şey(in karşılığı) vardır.”

mealindeki hadisin şerhinde diyor ki: << Şafiler dediler ki: “Bedeni ameller, söz olsun fiil olsun, farz olsun nafile olsun, az olsun çok olsun, hasılı mükellef Mü’minlerden sadır olan tüm ameller, ancak ve ancak niyetle sahih olur.”

 Konumuzdaki hadis-i şerif, nerede niyetin sıhhat veya sevab için şart olması hususunda varid olmayıp, bilakis sahih ve fasid niyetlerin suret-i beyanı için varid olmaktadır. Bununla beraber bir şeyin terk edilmesinde, ulemanın icmaıyla sıhhat için niyet şart koşulmadı, amma sevab için yine ittifakla niyet şart koşuldu.

“El-amelü” kelimesinden, bütün farzlar, bütün vacibler, bütün mendublar, bütün mübahlar…

Amellerden bütün farz ve vacibler, taharet, namaz kılmak, oruç tutmak gibi niyetsiz sahih olmayan farz ve vacibler kasdedilir. (Mişkat/s..)