بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Dabbet-ul-arz

Dabbet-ul-arz; Salih peygamberin devesinin yavrusu

Dabbet-ul arz, zayıf akıllıların andıkları gibi, bir mikrop bir hastalık  değildir. Bilakis hadis şarihleri ve müfessirlerin tarif ettikleri bir  hayvandır. Her bir hayvanın sureti, bir azasında vardır; konuşur; mü'minleri  kafirden tefrik eder; şu Mü'mindir, şu kafirdir der.

Her insan onun konuşmasını  anlar. Şöyle ki Dabbet-ul-arz'ın zuhurundan sonra mü'min ve kafirler, küfür ve  imanla birbirini anarlar.

Çünkü bir elinde Süleyman Aleyhisselam'ın  hatemi, diğer elinde Musa Aleyhisselam'ın asası vardır. Hayrete şayan  ki, müfessir geçinen bazıları, Dabbet-ul-arz'ın vasıflarını beyan eden  hadislerin zayıf olduğunu söylemeye cü'ret ederler.

 

Bu korkunç bir hata... Çünkü merfu' olarak da Dabbet-ul arz'ın vasfını beyan eden hadisler  varid olmuştur. Kaldı ki, hadiste tad'if ve tahsin yahud  tashih-i ictihadidir.

 

Bazı ehli hadise göre zayıf olan bir hadis, diğer bazısına  göre sahih olabilir. Bu da ehli hadise gizli bir şey değildir. Aynı zamanda  Dabbet-ul-arz, En-Neml suresinin

"O söz(ün manası) kendilerinin aleyhinde (tahakkuk edip) vuku(ve zuhur)a  geldiği zaman yerden bunlar için onlarla konuşur bir dabbeyi çıkarırız..."  mealindeki 82'nci ayetiyle de sabittir.

Yani konuşur, mikrop değildir. Mikrop  konuşmaz...Hatta bazıları, Salih Peygamberin devesinin yavrusu olup,son  zamanda Safa dağdan çıkacağını beyan etmişlerdir. En azından Dabbe'nin  konuşur olduğunu bilmek farzdır.

Özellikle Dabbet-ul-arz hadisesi, tabii kanunlar ve adetin dışındadır. Yeryüzünde dolaşır; ulaşmadığı bir yer  yoktur. Bu kadara inanmak vacibtir. Daha fazla izahı, hadis kitaplarından taleb  olunur.

[1/s..]