بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Niagara Sendromu

Bence hayat bir nehir gibidir. Çoğu insan bu nehre, sonunda nereye çıkacağına karar vermeden atlar. Böylece çok geçmeden akıntıya kapılır. Günlük olaylar, günlük korkular, günlük zorluklar. Nehrin çatal oluşturduğu yerlere vardıklarında, hangi tarafa gitmek istediklerine bilinçli biçimde karar vermezler, kendileri için hangi tarafın uygun olduğunu da düşünmezler. Kendilerini akıntıya bırakmakla yetinirler. Kendi değerleriyle yönetilmek yerine çevre tarafından yönetilen o insan kalabalığına katılırlar. Sonuç olarak, kontrolün kendi ellerinde olmadığını hissederler. Böyle bilinçsiz bir durumda kalmayı sürdürürler. Ta ki günün birinde kükreyen suların sesi onları uyandırana kadar. Bir de bakarlar ki, küreksiz bir kayığın içinde, Niagara Çavlanından beş metre gerideler. O Anda “Hay Allah!” derler, ama artık iş işten geçmiştir. Aşağıya düşeceklerdir. Bazen bu düşüş, duygusal bir düşüştür. Bazen fiziksel bir düşüştür. Bazen finansal bir düşüştür.

Hayatınızda bugün yüzyüze olduğunuz güçlükler, büyük ihtimalle, nehrin yukarısındayken verilen iyi kararlarla önlenebilirdi. 

Beyniniz zaten kararlar vermenizi mümkün kılan bir iç sistem olarak yapılandırılmıştır.

Bu sistemin beş bölümü vardır.

1.Kilit inançlarınız ve bilinç dışı kurallarınız

2.Hayat değerleriniz

3.Referans noktalarınız

4.Kendinize sürekli olarak sorduğunuz sorular

5.Her an hissettiğiniz duygusal durumlar

Bu beş unsurdan herhangi birini değiştirmekle, yani ister kilit inançlar ve kurallar, ister değerler, ister referanslar, ister sorular ya da ister duygusal durum olsun, bir tanesini değiştirmekle, hayatınızda hemen güçlü ve ölçülebilir bir değişiklik yapabilirsiniz.

Size master sisteminizi nasıl keşfedebileceğinizi göstereceğim, siz de o zaman kendi isteklerinizde tutarlı birtakım basit değişiklikleri yapmaya başlayacaksınız, geçmiş şartlanmalarınızın kontrolünde devam etmekten kurtulacaksınız.

Şu anda harikulade bir yolculuğa çıkmak üzeresiniz. Bu yolculukta kendinizin kim olduğunu, neyi neden yaptığınızı keşfedeksiniz. Bu güç üstünlükleriyle, iş arkadaşlarınızın, eşinizin ve diğer sevdiklerinizin hangi karar sistemini kullandıklarını anlayacaksınız. Ve sonunda onların “hayranlık uyandırıcı” davranışlarını da çözebilecek, görebileceksiniz.

Geçmişteki davranışımızın, bugünümüzü ve yarınımızı kontrol etmesine izin vermek zorunda değiliz. İnanç ve değerlerimizi sistematik olarak yeniden organize edebilir, kendinizi yeni baştan icat edebilir, tasarımladığınız hayatta, kendi istediğiniz yöne doğru yönelebilirsiniz.

 Karar gücüne gerçek anlamda kullanma yolunda son bir engel daha vardır. O da, yanlış kararlar verme korkumuzu yenmektir. Verdiğimiz karar ne olursa olsun, esnek olmaya, sonuçlara bakıp onlardan ders almaya, o dersleri, gelecekteki daha iyi kararlar için kullanmaya karar vermeliyiz.

Unutmayın : Başarı aslında doğru düşünmenin ürünüdür. Doğru düşünme tecrübelerden gelir. Tecrübeler ise –kötü düşünmenin sonuçlarıdır!

Bazen de nehrin üzerinde kendinizi yalnız bulur, önemli kararları kendi kendinize vermek zorunda kalırsınız.

Hayatta başarısızlık diye bir şey yoktur. Var olan sadece sonuçlardır. Eğer istediğiniz sonuçları elde edemedinizse, bu tecrübeden bir şeyler öğrenin, ki ilerde daha iyi kararlar verebilmek için elinizde referanslarınız olsun.

Uzun dönemli mutluluğu garantiye almak için vermeniz gereken en önemli kararlardan biri, hayatın size getirdiği şeyi o anda kullanmaya karar vermektir. Eğer,

1.Kesinlikle başarmak istediğiniz şeyin ne olduğuna açık seçik karar vermişseniz,

2.Büyük çapta eyleme geçmeye istekliyseniz,

3.Nelerin iyi sonuç getirip nelerin getirmediğine dikkat ediyorsanız ve

4.İstediğinizi elde edinceye kadar, hayatın belli anlarda karşınıza çıkardıklarını hemen kullanarak, yaklaşımınızı değiştirmeyi sürdürüyorsanız, o zaman elde edemeyeceğiniz hiçbir şey yok demektir.!!!!!

Başarıya ulaşmak için insanın uzun dönemli odağa ihtiyacı vardır.

Başarı da küçük kararlar vermenin sonucudur: kendinize daha yüksek standartlar uygulamaya karar verin, katkıda bulunmaya karar verin, çevrenizin sizi kontrol etmesine izin vermektense kendi zihninizi beslemeye karar verin.

Kendinizi uzun vadeli sonuçlara adamaya karar vermek, kısa dönemli çözümlere heves etmemek, hayatınız boyunca alacağınız kararların en önemlilerindendir.

“Yaratan’ın bir şeyi ertelemesi, reddetmesi demek değildir”

Çoğu zaman, kısa dönemde imkansız görünen bir şey, eğer sebat ederseniz uzun dönemde çok mümkün hale gelebiliyor. Başarıya ulaşabilmek için, kendinizi sürekli uzun döneme dönük düşünecek biçimde disipline almalıyız.

Kış sonsuz değildir. Bugün karşınıza zorluklar varsa bile, ilkbahar gelmeyecek sanamazsınız.