Hadîs-i şerifte: "Muhakkak ki Allah Teâlâ amellerinize ve sûretlerinize bakmaz; lakin kalblerinize ve niyetlerinizin semeresi olan amellerinize bakar."buyrulmuştur.
Yani güzel amel ve hareket, güzel niyetlerin semeresidir. Bazı kimseler: "Amelime bakma, kalbime bak." diye nefslerini temize çıkarır; bununla sövmelerini sevmeye çevirmek isterler; halbuki söven: "Niyetim sevmektir." diyemez. Böyle bir niyet besleyen kimse için bu hadîste delil yoktur;
çünkü diğer bir hadiste:"Muhakkak ki Allah Teâlâ sûretlerinize ve hayrdan hâlî mallarınıza bakmaz; lakin kalblerinize ve amellerinize bakar." buyrulmuştur.
Nitekim: "Zâhirdeki amel, içteki niyetlerin ünvanıdır . " denilmiştir.
İmam Ğazâlî diyor ki : " Bedenin zahirindeki lekeleri, ğayrinin gömleğinden görmek, ne kötü bir histir. Ayaa! Beden ve gömleğini temizlerken, kalbini nasıl temizlemiyorsun? Halbuki kalb, Allah Teâlâ'nın nazargâhıdır. Ayıblarını halktan gizleyinceye kadar, Rabb'inin azametine karşı ayıblardan arın. "[6/s.185]