بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS NO:6_Nasihat

Nasihat eden kimse, konuşurken yüzünü bir kişiye çevirmemeli; herkese bakmalı, herkese bakarak konuşmalı.

Habib bin Ebî Sabit'in şöyle dediği anlatıldı:
    H.6: "Sünnet olan, yüzünü bir şahsa değil, umuma çevirmektir. Ta ki kalbindeki İhlasın enerjisi, cemaatin tümüne yayılmış olsun."

Nasihat edenin tamahkar olmaması gerekir. Çünkü tamahkarlık insanları zelil eder; yüz suyunu döker; ilmin kıymetini düşürür. Ancak istenmeden kendisine biri bir şey verirse, onu kabul edebilir.
Va'zeden, meclisinde korku ve ümidi bir götürmeli; ne tümünü korku ne de tümünü ümid kılmalı. Böyle bir şey yasak edilmiştir.
Eğer vaiz meclisini uzatacaksa, müstehab olan, va'z arasında, onların hoşlanacağı, tebessüm edecekleri şeyler söylemesidir. Bu cemaati neşelendirir, daha iyi dinlemek isterler.

Hazreti Ömer radıyallahu anh, bir meclis kurduğu zaman, insanları ahirete rağbet ettirir, dünyadan alırdı. Onlarda bir ağırlık görünce de, ağaç dikmekten, bina yapmaktan, duvar örmekten anlatırdı. Onların açıldığını görünce, yine ahiret işine dönerdi.

(Nasihat eden) Söz söylediği zaman kendini de dinleyicilerden saymasıdır.