بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS:16-17_Hac Cihad

 وَلِلّٰهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ البَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ اِلَيْهِ سَبِيلاً


(H.16:) 6- “...Beyt-i Muazzama'yı tavaf etmek, ona yol = güç bulan insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır...”

buyrulduğu üzere Tevhîde inanılması, güç bulanın hac farizasını yerine getirmesini gerektirir.

             اِنْتَدَبَ اللّٰهُ لِمَنْ خَرَجَ فِى سَبِيلِهِ لاَ يُخْرِجُهُ اِلاَّ اِيمَانٌ بِى وَتَصْدِيقٌ بِرُسُلِى اَنْ اُرْجِعَهُ بِمَا نَالَ مِنْ اَجْرٍ اَوْ غَنِيمَةٍ اَوْ اُدْخِلَهُ الجَنَّةَ


(H.17:)“İçtenlikle Kendisi'ne iman etmekten ve rasullerini doğrulamaktan başka amaçla evinden çıkmayan kimselere, Allah ya sevab ve ğanîmetle evlerine dönmelerini yahud da cennete girme yollarını kolaylaştırmıştır.”
buyrulan hadîs-i şerîfle, farz oluşuna içtenlikle inanarak hac ve cihad yapanlar müjdelenmektedir.

          وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الخَيْرِ وَيَاْمُرُونَ بِالمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ
المُنْكَرِ وَاُوٜلٰٗئِكَ هُمُ المُفْلِحُونَ
  
7-“Sizin içinizde iyiliğe davet eden, ma'rûfu emreden, münkerden vazgeçirmeye çalışan bir tâife olsun. İşte bunlar, korktuklarından emin ve umduklarına ulaşmaktadırlar.”
diye ayet-i kerîmede buyrulduğu üzere Tevhîde inanılması, hem ibadet hem de halka hizmet olarak ma'rûfun talim ve tebliğ edilmesini, münkerin nehyedilmesini gerektirir. 

            Ma'rûf: Allah Teâlâ'nın hak ve gerçek olarak tanıttığı ve güzel gösterdiği hasletlerdir. 

            Münker: Allah Teâlâ'nın yasakladığı, fena ve çirkin olarak tanıtıp belirttiği hasletlerdir. 

            İş gereken bu vazife, bazen farz, bazen va­cib, bazen de sünnet olur.