بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

NLP modelleme nedir?

MODELLEME

Modelleme 3 safhada gerçekleşir.

1-Model iyi yaptığı birşeyi yaparken ne yapıyor.

2- Nasıl yapıyor ve nasıl düşünüyor. ( zihinsel dizin ve iç sistemlerini hangi sırada kullanıyor.

3- Modelin inanç sistemi ve değerleri nelerdir. Şimdi üç safhayı birleştirin. Kendinizi modelin yerine koyun ve aynı oymuş gibi davran, hisset,düşün

            önemli olan  onlar gibi düşünerek aynı sonuçları üretebilmektir. Japonlar önceleri kalitesiz ürünler satıyorlardı . Daha sonra taklit etmede öyle usta oldular ki sonra istedikleri mükemmellikte üretiyorlar

 

            USTALARIN KULLANDIĞI REÇETELER

Onların bir şey yaparken hangi tür malzeme hangi oranda ve sıklıkta kullanırlar .

 

Uyku stratejisi :Uyuyamamak anormaldir.Vücudunuzun gevşediğini odaklanarak ve uykulu monotonlukta ve yavaş bir tonda kendinize uykunuzun geldigini söyleyin. Vucudunuzun gittikçe ağırlaştığını göz kapaklarının ağırlaştığını hissedin. Bunları zihninizde görüntüleyerek uykuya dalabilirsiniz

 

Motivasyon Stratejisi :Yapmak istediğin şeylerin gerçekleştiginde alacağınız hazı hissedin.

 

Kaygı Stratejisi : Bizler son derece yaratıcı bir zihinsel güce sahipiz. Eğer bu gücü istedigimiz ölçüde ve amaçta kullanırsak kendimizi yaşadıklarımızı duygularımızı kontrol ederek istediğimiz sonuçları üretebiliriz

 

Değişim Stratejisi :

1- Rahat bir yere oturun ve geçmişte size rahatsızlık veren kendinizi korumasız hissettiginiz bir durum düşün.Bu durumu olayın başlangıcına getir ve teybi başa al ve görüntüyü durdurun

2- Bu durumda nasıl daha olumlu ve güçlü olmanız gerektigine karar verin ve videoyu başladın..Kendinizi daha canlı parlak olarak zihninizde videoyu dışardan inceleyin.

3- Şimdi videoyu baştan al ve filmin içine gir.Yeniden yaşa 4- Böyle bir durumla tekrar karşılaşırsak nasıl haraket ederim diyerek kendinize bir çağrıştırıcı bulun . Böylelikle hazırlıksız yakalanmayacaksın

 

Yapıcılık Stratejisi : Örneğin Disney evinde bir rüya ( hayal )odası yaptı.Oraya gider ve hayale dalar not alır ve yeni şeyler tasarlardı. Daha sonra eleştiri odası dediği yere gider hayal dünyasında yarattığı düşünceleri kendini başkalarının yerine koyarak eleştirir Son olarak bu düşünceleri hayal odasında girişimci ruhuyla nasıl faydalanacağını planlardı.Sizde birşeyler ortaya koymak için ustaları kendinize örnek alın

 

İNANÇLARIN MODELLENMESİ

İnançlar bizi ya mükemmele yada acılara götüren programlardır ve değişebilirler. Örneğin bir çok kişi tenis oynamayı beceremediklerini düşünürler.Ama oynamaya başladıktan sonra tenisin kolay olduğunu görmüşlerdir.Dolayısıyla neye inanıyorsak o doğru olduğuna göre o halde olmasını istediklerimize inanmak bizi güçlü kılan bir strateji

İnançlar bir masaya benzer ayakları vardır ve destek olurlar.Bir ayağını kısaltırsanız masa devrilir gider. Sizin yıkıcı ve olumsuz inançların varsa o inançlar hakkında kuşku yaratın . İnanca dışarıdan şüphe ile bakın .İnançlar zayıflayacaktır.Varsa olumsuz inançlarınız onlara dışarıdan bakıp onları yetersiz bulun kuşku duyun ve kar gibi eridigini hayal edin. İstediğniz inançları oluşturmada ..miş gibi davranın sizinmiş ve doğruymuş gibi davranın.Geleceği düşünmeyin

 

YENİDEN ÇERÇEVELEMEK ( Çaresiz anlarda umut ışığı )

Yeniden çerçevelemek istenmeyen duygu , düşünce ve yaşantıların bir kaynak olarak ele alınıp istenilen yönde değiştirilmesine denir.Örneğin Mandela sürgün ve hapis günlerini bir aydınlanma kendilerini güçlü kılan bir eğitim olarak görürdü. Yaşanan acıları gelecek günlerin diyeti olarak düşünmek

1- Kesin doğruyu bilmediğimiz bir hayatta yaşıyoruz.Yeniden Çer. Amacı olaylara bizi engelleyen değil ,güçlendiren , geliştiren olumsuzlukları olumluya çeviren biri olma.

2-Topluluk önünde konusurken heyacanlanıyorum: Heyacan duymadığın işte çalışmak zaten sana zevk vermezdi .Geçmişteki hataları düşündüğünde yüzüm kızarıyor O an yapacağının en iyisini yaptığından emin ol.Gelecekte bir daha yaşamamak için geleceğini iyi planla .Kimlerin hayatında öyle anlar yoktur.Kendine güvenim yok sıkılıyorum.Belki sevmediğin bir şey yapıyorsun . Yeteneklerini gözden geçir.

 

METAFORLARI KULLANMAK

Davranışlarımızı seçtiğimiz metaforlar doğrultusunda onu doğru kabul ederek davranırız.Örneğin sinirli olanlara : Haklısınız vucudunuzda milyonlarca sinir hücresi var. Sinirli olduğunuzu keşfetmeniz çok olumlu adım. İsterseniz ona sinirlilik değil duyarlılık diyelim

1- Sizi güçsüzleştiren metaforlarınız varsa değiştirin. Birilerinin ölümlerini tırtıl olmaktan kelebek olup özgürlüğüne kavuştuğunu düşünün. Hayatın anlamını bir boğuşmak değil bir oyun olduğunu düşünün ve sizde iyi bir oyuncusunuz. İşten kovulmaya tanrının size büyük bir şirket kurmak için bir lutfu olduğunuzu düşün Hayatta bize dağıtılan kağıtlarla oynamamız gerekir.Ama usta kumarbaz kötü kağıtlarla bile iyi oyun oynayabilir.

Sözde UstalaşmaTekniği : Olaylara üç ayrı bakış açısı getirir düşünceni zenginleştirir.

Geleceğimi düşünmek beni karamsarlığa itiyor” söz ustalığını kullanarak Olumlu sonuç : o halde ciddi calışmalısın . Olumsuz sonuç : Sende maglubların sınıfındasın. Farklı sonuç Böyle bir kural yok sen kötümsersin.

Tersine Çevirme : Yeni olanaklar bulmak ve olaylara farklı açıdan bakabilmek için radikal düşünebilme Kendi içimizedeki olaylara 180 derecelik açıyla bakmanı sağlar.Örnek Ben iyi bir yöneticiyim Ben iyi bir yönetici değilim Soru Nasıl daha iyi ve etkili yönetici olabilirim

Trans : Size transa götürecek bir tetikleyici bulun olumsuz durumlarda transa geçip kolaylıkla ondan kurtulabilirsiniz Transtan keyif alıyorsan devam et.Aci veriyorsa çık.

 

OLUMLU DEĞİŞİM STRATEJİSİ

1-İSTEYİN

2- YAPABİLECEĞİNİZE VE OLABİLECEĞİNE İNANIN.

3-NASIL YAPILACAĞINI ÖĞRENİN TEKNİK VE STRATEJİ GELİŞTİRİN

4-SÜREKLİ ÇALIŞIN VE GELİŞTİRİN

5-KULLANIN VE KEYFİNİ ÇIKARIN

 

 

 

 

 

 

 

NLP’NİN İLETİŞİM MODELİ

 

GERÇEKLİK HARİTALARI

Dünyayı araştırmak için duyularımızı (görme, duyma, dokunma, tat ve koku) kullanırız. Ama bize sunulan her şeyi algılamamız imkansızdır. Bu nedenle, içeri alacağımız veya dışarıda bırakacağımız şeyleri süzen algılama filtrelerimiz vardır.

Bu filtreler bireyseldir ve kendi deneyimlerimiz, kültürümüz, yetişme tarzımız, inançlarımız, değerlerimiz ve varsayımlarımıza dayalıdırlar. Gerçekliği araştırırken algılamamız içeriden gelir. Gerçekliği algıladığımızı düşünebiliriz ama aslında yaptığımız şey, diğer insanlardan farklı olabilecek kendi kişisel gerçekliğimizi yaratmaktır.

Bu süreci düşünmenin yararlı bir yolu, onu harita yapımıyla karşılaştırmaktır. Ortada bir toprak parçası vardır ve haritalar bunu anlamamıza yardımcı olur. Ama haritalar seçicidir ve içerdikleri bilgi tipleri kullanım amaçlarına göre değişir. Örneğin bir TEM  yolu, yürüyüş yolundan çok farklı olabilir.

Şunu aklınızdan çıkarmayın:  harita bölgenin kendisi değildir.

Filtrelerimizi değiştirerek kişisel haritamızın hazırlanışı üzerinde denetim kurabiliriz. Dar ve içi boş inançlar kuru ve kısıtlı haritalara yol açar. Algılama filtrelerimizi değiştirirsek, dünya daha zengin ve heyecan verici bir hale gelebilir.

İnsanların çok farklı dünya haritalarına sahip olabileceklerini unutmamalıyız. Bir grup insana karşı ‘güzellik’ sözcüğünü kullandığınız zaman gruptaki insanlardan birisi çok uzaklardaki dağları, bir başkası güneşli bir kumsalı ve bir diğeri sevgilisinin yüzünü görebilir veya şarkı söylediğini işitebilir. Yine bir başkası da içinde harika bir duygu hissedebilir.

Deneyimlerimizi kendimize ve başkalarına açıklamak için haritalar kullanırız. Etkili bir iletişim kurmak için başka insanların dünya haritalarını anlamak ve takdir etmek zorundayız.

Filtrelerimizi değiştirerek kişisel haritamızın hazırlanışı üzerinde denetim kurabiliriz. Dar ve içi boş inançlar kuru ve kısıtlı haritalara yol açar. Algılama filtrelerimizi değiştirirsek, dünya daha zengin ve heyecan verici bir hale gelebilir.

İnsanların çok farklı dünya haritalarına sahip olabileceklerini unutmamalıyız. Bir grup insana karşı ‘güzellik’ sözcüğünü kullandığınız zaman gruptaki insanlardan birisi çok uzaklardaki dağları, bir başkası güneşli bir kumsalı ve bir diğeri sevgilisinin yüzünü görebilir veya şarkı söylediğini işitebilir. Yine bir başkası da içinde harika bir duygu hissedebilir.

Deneyimlerimizi kendimize ve başkalarına açıklamak için haritalar kullanırız. Etkili bir iletişim kurmak için başka insanların dünya haritalarını anlamak ve takdir etmek zorundayız.

 

ETKİLİ İLETİŞİM

‘İletişim’ diğer insanlarla – tesadüfi konuşma, ikna, öğretme, görüşme - her türlü etkileşimi tanımlamada kullanılabilecek bir sözcüktür ve minimum iki insanı gerektiren dinamik bir süreçtir.

İletişim sırasında neler olur? Bir insan dikkatini bir başkasına verdiği zaman karşısındakinin söylediği ve yaptığı şeyi sistemine alır. İnsan kendi içsel düşünce ve duygularıyla temas kurar ve kendi bireysel tarzıyla tepki verir. Karşıdaki insan da dikkatini ona verir ve böylece iletişim devresi oluşur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İletişim söylediğimiz sözcüklerden çok daha fazlasını içerir. Hiçbir şey söylememek bile bir iletişim yöntemidir. Bir grup insanla iletişim sırasında asıl etkinin %55 oranında vücut dili – duruş, el hareketleri, göz teması, vs., %38 oranında ses tonu ve sadece %7 oranında söylenen sözcüklerden geldiğini kanıtlayan araştırmalar yapılmıştır. Bu yüzdeler elbette bazı durumlarda değişiklik gösterebilir. Ama öyle görünüyor ki mesajınızı karşı tarafa ulaştırırken önemli olan ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğinizdir.

Basit bir cümle düşünün – ‘Annemin baklavasını seviyorum’. Vurgulamayı farklı sözcükler üzerine koyarak bu cümleyi bir kaç kez söyleyin. Sesinizin ton, yükseklik ve tınısını değiştirmenin anlamı nasıl değiştirebileceğini göreceksiniz. Sonra el hareketleri ekleyin, aşağı veya yukarı bakın, hareketli veya hareketsiz olun, hızlı veya yavaş nefes alın. Mesajı aldınız mı?

İletişiminizi değiştirmek için vücut dilini, el ve ayak hareketlerini, sesinizin ton, vurgu ve yüksekliği ile kullandığınız sözcükleri düşünün

 

 

ETKİLİ İLETİŞİME YÖNELİK ÜÇ ADIM

1.         HEDEFİNİZİ BİLİN

Bir kişi veya bir grupla iletişimde bulunurken, eğer ne elde etmek istediğinizi önceden bilirseniz daha etkili olabilirsiniz. Çıktınızı olumlu, spesifik ve karşıdaki insanla aynı yönde yaparsanız faydalı olur.

2.         DUYULARINIZI AÇIN

Amaçladığınız mesajı aktarıp aktaramadığınızı anlamanın tek yolu karşıdaki insan tarafından nasıl algılandığının farkına varmaktır. O insanın içsel düşünme ve duyguları dış davranışlarına yansır. İnsanların nasıl tepki verdiğini anlamak istiyorsanız vücut duruşlarına, nefes alış verişlerine, deri rengine, göz hareketlerine, el ve ayak hareketlerine, yüz ifadelerine ve seslerinin ton ve kalitesindeki değişikliklere dikkat edin.

3.         ESNEK OLUN

Etkili bir iletişimci olmak istiyorsanız her zaman için şu ilkeye göre hareket edin: iletişimin anlamı, aldığınız tepkidir.

İletişim bir devredir. Yaptığınız şeyler karşıdakini etkiler ve onun yaptığı şeyler de sizi etkiler. İnsanların tepkilerini izlerken aslında amaçladığınızdan farklı bir mesaj aktarmış olduğunuzu görürseniz, bunu faydalı bir geri besleme olarak kabul edin ve istediğiniz tepkiyi alıncaya kadar iletişim şeklinizi değiştirin.

UYUM

Daha önce de bahsettiğimiz gibi iletişim sözcüklerden başka şeyleri de içerir. İletişimde asıl etkinin aşağıdaki oranlarda olduğundan söz etmiştik:

55% - vücut dili
38% - ses
7% - asıl içerik

Bu araştırma sunumlara dayandırılmıştır ve duruma göre değişebilir. Bununla birlikte  pek çok iletişimde vücudun duruşu, ifadeler, göz teması ve ses tonu kullandığımız sözcüklerden çok daha önemlidir.

Etkili bir iletişim kurabilmek için uyum yeteneğine sahip olmak gerekir. Karşıdaki insanla aynı görüşte olmanız gerekmese de  ona tepki vermeniz ve anlaşıldığı duygusunu vermeniz gerekiyor.

Karşımızdaki insanın vücut dili ve ses tonu açısından uyum ve aynalama  yöntemini kullanarak ve deyim yerindeyse ‘onun dansına katılarak’ uyum yaratabiliriz. Böylece kendi dünyamız ile onun dünyası arasında bir köprü kurulur ve etkili iletişimin temeli olan güven oluşur.

Kendinizi karşıdaki insanın deneyimine göre ayarlama anlamına gelen bu işleme ahenk kurma diyoruz. İletişim sanatı, ayak uydurmak ve sonra yavaş yavaş amaçladığınız noktaya doğru yönlendirmek demektir.

Sözel olmayan bazı eşleştirme ve yansıtma örnekleri şunlardır:

Vücut

Duruş
Yüz ifadeleri
El hareketleri
Göz hareketleri
Nefes alışlar
Ayak hareketleri
Vücut değişimleri

Ses

Yükseklik
Ton
Vurgu
Tempo
Tanımlayıcı sözcükler
Tekrar sözcükleri