24-Hadis-i Şerif
Azizler! Tedbir var, takdir var. Hiçbir zaman tedbir, takdîri geriye çeviremez. Lâkin takdir, kula görünemez.
Kul, tedbiriyle kendini sorumluluktan kurtarır.
Ebî Hizâme adlı sahabe diyor ki: "Ben Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'den, şifâ için okumaktan yahud yazıp takmaktan, yine şifâ için tedavi olmaktan, onunla korunduğumuz korunaklardan sordum:
"Bunlar kaderden bir şeyi geriye çevirir mi?"
هـِىَ مِنْ قَدَرِ اللهِ "Bunlar da kaderdendir." buyurdu.”
Demek insanın tedbiri de, takdirin nevi'lerinden biridir. Onun için tedbir gerek, iradeyi kullanmak gerek. İşi sonraya bırakmak yahud tedbiri terk etmek, aklın kârı değildir.
Maatteessüf şeytan, burada insanı aldatıyor. Namazın terk edilmesinin kaderden olduğunu gösterir, fakat kılınmasının takdirden olduğunu unutturur. Eğer bir insan, tayy-i mekan edebilirim, diye Allah'tan isterse, Allah'ın kuvvetine kesin güvenirse, maksadına ulaşır. Allah Azze ve Celle, cümlemizi maksadımıza kavuştursun, tedbir ve iradeyi kullanmayı bize ihsan etsin. Tevfik ve inayet Allah'tandır. Ve sallallâhumme alâ Seyyidinâ Muhammed ve alâ âli Seyyidinâ Muhammed. [24/s.147-148]