بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Et-Tevbe ayet 112

Bütün bunlarla hasbelbeşer bir günah işlenmesi takdirinde tevbe istiğfarla Rabb’lerine dönmelerini emreder; tevbe istiğfarla Rabb’lerine dönenleri de,

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا تُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحاًۜ عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۙ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللّٰهُ النَّبِيَّ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُۚ نُورُهُمْ يَسْعٰى بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَبِاَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّـنَٓا اَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَاۚ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ    “Ey iman edenler! Samimi ve gerçek bir dönüşle Allah’a dönün; olur ki Rabb’iniz kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi’ni ve iman edip Onunla beraber olanları rüsva etmeyecek; hatta onların nurları önlerinde ve sağlarında koşacaktır: “Ey Rabb’imiz! Bizim için nurumuzu = iman servetimizi, dinimizin hakim olunmasını, izzet ve şeref derecelerimizi tam kemaline erdir, bizlere mağrifet et: Gerçekte Sen her şeye kadirsin” diyecekler.” (et-Tahrim Suresi ayet 8) ve

   اَلتَّٓائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّٓائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّٰهِۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ   “Allah’ın gerçek kulları, tevbe etmek, ibadet etmek, zikirle hamdetmek, oruç tutmak, cihad etmek, rüku’ etmek, secde etmek, insanlara iyiliği emretmek ve kötülükten vazgeçirmeye çalışmak, Allah’ın sınırlarını korumak vasıflarında sebat ve devam edenlerdir. Ve Sen bu gerçek Mü’minleri cennetle müjdele.” (Et-Tevbe Suresi ayet 112) buyrulan ayet-i kerimeler ile müjdelerdi. (21/s.38)